19 Ekim 2020 Pazartesi
Sumağın Faydaları Sumak Suyu Nasıl Yapılır?
corona bir grip türüdür . hasta olmayanların bile bir bardak sumak çayı içmelerini tavsiye ederim (haftada en fazla 2 bardak içilmeli). şifa veren Allah'tır. ilacın illa kapsül içinde olması gerekmiyor!
korona gribi diye bir hastalık var bunu inkar etmiyoruz ama corona normal bir grip türüdür. öldüren korona değil diğer ağır hastalıklardır yani eceldir!
corona gribine karşı alınacak tedbirler;
boğazınızda kaşıntı, ağrı varsa; sirke+tuz+karabiber ile gargara yapın
ateş varsa; kekik kaynat, bal ekle, ılık iç, duş al, bol su iç. ayrıca kök
zencefil kaynatılarak içilebilir, yeşil biber yenebilir
nezle, öksürük varsa; nane+limon+çörek otu kaynat bal ekle ılık iç.
süt kaynat bal ekle ve çok az toz zencefil, karabiber ve tarçın kat ayrıca ılhamur, adaçayı ve kuru üzüm de öksürüğe Allah’ın izni ile iyi gelir.
takviye; incir ceviz.
manevi tedbir; ya Şafi hiçbir hastalık bırakmayan şifa ver
ölümcül, acil hastalık olmadan hastaneye gitmeyin, bitkisel tedavi işe yaramazsa hastaneye gidin. alkol, sigara gibi faydasız şeyleri bırakın. cola, gazoz (her marka) gibi zararlı şeyleri bırakın. ve unutmayın en iyi (ön) tedavi bütün haramlardan uzak durmaktır. şifa Allah'tandır!
not: sumak tek başına corona ilacı değildir. ancak şunu söyleyim ben nisan ayında ağır bir grip atlattım yukarıda tavsiye ettiğim her şeyi kendimde uyguladım Allah’ın yardımı ile hastaneye gitmeden iyileştim çok şükür.
şunu söyleyebilirim ki hastaneye gitseydim %99 korona teşhisi koyulacaktı tekrar söylüyorum corona kuş gribi, domuz gribi gribi gibi farklı bir grip türüdür eğer başka hastalığınız yoksa ve eceliniz gelmedi ise bu söylediklerim gribin alternatif ilaçlarıdır
şunu da vurgulamakta fayda var; dünyanın iyi doktorlarını bulsanız bile eceliniz geldi ise hiçbir ilaç şifa vermez, şifa veren Allah’tır.
Sumağın Faydaları, Sumak çayı nasıl olur, sumak çayı nasıl yapılır?
Kronik faranjit veya kronik öksürüğünüz varsa ve bir türlü kurtulamıyorsanız ilk kullanımdan itibaren rahatlayabileceğiniz güçlü bir antioksidan ve C vitamini deposu olan sumağın çay halini mutlaka denemelisiniz.Hazırlaması son derece basit ve pratik olduğundan herkes kolaylıkla uygulayabilir.
Sumağın tek başına saymakla bitmeyen faydaları bulunmaktadır. Özellikle antimikrobiyal ve antiviral etkileri sayesince boğaz ağrısı, yanması gibi şikayetleriniz varsa resimdeki gibi bir çay bardağına 1 tatlı kaşığı öğütülmüş veya tane sumaktan (siz mümkünse tane sumak tercih edin ) koyup üzerine kaynar suyu dökün ve 5 dakika demlemeye bırakın. 1-2 damla kekik yağı da (şart değil) 5 dakikalık demleme sonunda ilave edilip tüketilebilir, sumakla beraber oldukça faydalıdırlar. Ancak sumak çayında dibe çöken posayı tüketmiyoruz. Ekşiliği (malik asitten dolayı) fazla olduğundan ekstra limon koymaya gerek olmayabilir.
Tadını sevmezseniz demleme sonrası tüketim öncesi az miktar bal ile tatlandırabilirsiniz. Öksürük-faranjiti olan veya boğaz yanması olanlar ilk yudumlarda birkaç kez gargara yaparak boğazı temizledikten sonra kalanı afiyetle içebilir. Herhangibir şikayetiniz yoksa hergün hergün tüketmeyip arada kürler halinde az miktarlarda içebilirsiniz. Bahsi geçen şikâyetleri olanlar ise 3-5 gün hergün tek seferlik dozda tüketebilir. Uyarı: Hazır satılan öğütülmüş sumaklara koruyucu amaçlı ekstra tuz oranı katıldığından tuz kısıtlaması olanlar doktor kontrolünde kullanabilir. Normal tane sumakta %0.2 olan tuz; öğütülmüşlerde %3 -%6 arasındadır. Tercihiniz mümkünse tane sumak olsun. Yine sumakta olan güçlü bir alerjen (urushiols) tüketim esnasında sorun çıkarırsa kullanmayın.
Sumak çayının faydaları nelerdir?
Antioksidanlar sumak baharatının en büyük yararlarından biridir. "Sumak, gıdaların antioksidan kapasitesini sıralayan ORAC tablosunda çok yüksek sırada yer alır. Sumağın, kansere, kalp hastalığına ve yaşlanma belirtilerine neden olabilecek serbest radikalleri etkisiz hale getirme kabiliyeti ulunmaktadır. İçerdiği antiosidan sayesinde aynı zamanda koroner kalp hastalığı gibi hastalıklara yakalanabilen bir anti-inflamatuar diyete de büyük katkıda bulunduğunu söyleniyor. Aynı zamanda tüketilen yiyeceklere eklenen sumağın diyabet hastalığını da önlediği biliniyor.
Enfeksiyonel hastalıkları önler
Sumak çayı, vücutta iltihaplanma, ateş, artrit, deri iltihabı, solunum bozuklukları, bronşit ve diğerleri gibi birçok hastalığa şifa olarak kullanılmaktadır. Laboratuvar sonuçları sumak ve ekstresinin iyi antiinflamatuar özelliklere sahip olduğunu doğrulamaktadır. Soğuk algınlığı, , artrit ve diğer enflamatuar rahatsızlıkların tedavisinde faydalı olduğu ortaya çıkmıştır.
Sumağın cilt koruyucu özellikleri
Anti-inflamatuar ve antimikrobiyal özellikleriyle sumak çayı, cilt sorunlarının tedavisinde ve yaraların iyileşmesinde yardımcıdır. Çiğnenmiş sumak yaprakları deri döküntüleri, iltihaplı diş etlerine iyi gelmektedir.
Sumak, kalbi ve karaciğeri korur
Yüksek kolesterol, kalp ve karaciğer rahatsızlıklarının yaygın nedenidir. Fareler üzerinde yapılan bir deneyde sumak meyveleri ekstresinin kan kolesterol seviyelerini düşürdüğü ortaya çıkmıştır. Bu durumda sumak, kalp ve karaciğer korumak için yararlıdır.
Sumak, ülkemizde yaygın olarak kullanılan bir baharat olmasına karşın, sumak ekşisi genellikle yetiştiği bölgelerin mutfaklarında yöresel yemeklere ve salatalara lezzet vermek amacıyla kullanılmaktadır. Peki sumak suyu nasıl hazırlanır? Sumak suyu faydaları neler?
SUMAK SUYU TARİFİ
Malzemeler - 1 çay bardağı kaynamış su - 1 tatlı kaşığı sumak
Yapılışı; 1 çay bardağı kaynamış suyun içine 1 tatlı kaşığı sumak ekleyin, 5 dk demlemeye bırakın. Daha sonra süzerek içebilirsiniz. İsteğe göre 1-2 damla kekik yağı damlatabilirsiniz.
Sumağın faydaları nelerdir?
Sofraların baştaçı sumağın faydaları saymakla bitmiyor… İşte sumağın faydaları;
– İnsülin direncinizi güçlendirir. Bu yüzden özellikle yüksek tansiyon hastaları sumak tüketmelidir.
– Üst solum rahatsızlıklarına iyi gelen sumak aniden meydana gelen yüksek ateşi düşürerek beyin sağlığını korur.
– Hafta da bir bardak tüketilen sumak suyu, deforme olmuş hücrelerin sayısını azaltarak sağlıklı hücrelerin artmasına yardımcı olur. Yorgunluk, stres ve depresyon gibi rahatsızlıkların yaşanma riskini de azaltır.
– Sumak suyu, ayrıca sindirim sistemini düzene sokar böylece zayıflamak içinde yardımcı olabilir. Tabii spor ve doğru beslemeniz gerekmektedir
– Aynı zamanda gün içerisinde yarım çay bardağı tükettiğiniz sumak suyu hazımsızlık ve şişkinliği de önler.
– İştahsızlık problemi yaşayan çocuğunuza sumak suyundan ayda bir kere içirmeniz de fayda vardır. Hem çocuğunuzun vücut direncini artırır hem de iştahını açarak daha sağlıklı beslenmesine yardımcı olur.
– Sumak, genellikle tırnak altlarında oluşan dolamanın iyileşmesi için de kullanılan doğal tedavi yöntemlerinden biridir. Kaynayan sumak suyunun içine sirke ve bal koyarak iyice kaynatın. Bu karışımı bir gün beklettikten sonra dolamanın üzerine sürünüz.
– Hücreleri yenileyici özelliği sayesinde cilde ve saça da faydası vardır. Kaynatılmış sumak suyunu tonik olarak kullanabilirsiniz. Sabah akşam düzenli olarak kullandığınız bu su hem sivilce ve akne oluşumunu engeller hem de yaşlanmayı geciktirir.
korona virüs değil grip! https://mustafa2senyurt.blogspot.com/2020/04/korona-virus-degil-grip.html corona grip türüdür, tüm dünya algıya teslim oldu. bu gerçek bir virüs olsa idi ölüm oranı %90'larda olması gerekirdi !!! ölüm oranı yaklaşık % 2, ölenlerin %98’den fazlası yaşlı ve ağır hasta - 9 nisan
BM: 2018'de 770 bin kişi AIDS'ten hayatını kaybetti. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde her yıl 5 milyon civarında grip vakası ortaya çıkıyor ve bundan kaynaklı ölümlerin sayısı 650 bini buluyorken, koronovirüs konusunda neden bu kadar panik yaşanıyor?! 6 nisan
alkol corono'dan daha fazla can alıyor, alkol yasaklansın. sigara corono'dan daha fazla can alıyor, sigara yasaklansın. faiz corono'dan daha fazla can alıyor, faiz yasaklansın. zina corono'dan daha fazla can alıyor, zina yasaklansın. corono'dan daha tehlikeli olan Allah'a isyandır! - 6 nisan
KORONA SON DURUM; Başta söylediğimiz gibi yeni kuş ve domuz gripleri balonun bir başka sürümü ile karşı karşıyayız, Aslında ölümcül bir virüs değil (grip) ve muhtemelen toplumun yarıdan fazlasına bulaştı ve hepsi atlattı. Bu virüsün sahipleri KORKU TERBİYESİ yapıyor. Kemal Özer - 2 nisan
(İbrahim,"hastalığıma ancak O şifa verir" dedi.) [Şuara suresi 80] Peygamberimiz (Salat ve Selam Olsun) şöyle buyurdu: "Dikkat edin! Size hem hastalığınızı hem de ilacını bildiriyorum: hastalığınız günahlardır. İlacı ise tevbe etmektir." Ramuz el Hadis no: 2006 - 6 mart
şu anda kullanılan maskelerin %99'u olan bez maskeler, %30 koruma sağlıyor. %30 koruma için maskenin tek sefer kullanılması gerekiyor. yani boş yere maske takıyorsunuz! Gün boyu kullanılan maske daha tehlikeli
https:https://mustafa2senyurt.blogspot.com/2020/06/gun-boyu-kullanlan-maske-daha-tehlikeli.html
26 Temmuz 2020 Pazar
Kürtaj katliamdır!
Kürtaj cinayet değil katliamdır!
Kürtaja ‘cinayet’ demenin hafif kaldığını belirten Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Başkanı Kemal Özer; Allah’ın temel bir ilke olarak çiğnenemez kıldığı insan hayatını hiçbir kimsenin ortadan kaldıramayacağını belirtiyor.
“Cinayet, savunma imkânı olan birine karşı işlenen bir suçtur. Oysa kürtaj yapmakla, üç günlük binlerce çocuğu öldürmek arasında hiçbir fark yoktur” diyen Özer; “İster gayri meşru ilişkiden, ister tecavüz sonucu, ister arzu edilmediği halde meydana gelmiş olsun yaratılmış bir canlıdan söz ediyoruz” dedi.
ANNE BABANIN BİLE HAKKI YOK
“Anne baba dâhil, onu Yaratan yüce kudret dışında hiçbir güç ve otoritenin bu canı almaya hakkı yoktur” diyen Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Başkanı Kemal Özer; “Aksi durumda, rol alan herkes bilerek ve isteyerek bir canı ve onlardan meydana gelecek nesilleri yok etme suçunu işlemiş sayılmalıdır” diyor.
Bir çocuğun öldürülmesi, ondan meydana gelecek nesillerin yok edilmesidir. Bu cinayetler serisinden nemalananlar ile iktidara olan karşıtlığı yüzünden her şeye muhalefet eden bazı çevrelerin, yaşanan ve yaşanacak katliamları hafifletmeye çalıştığını iddia eden Kemal Özer; “Kürtaja yönelik yasaklama, Allah’ın temel bir ilke olarak çiğnenemez kıldığı insan hayatını koruma ve onun yaşama hakkını savunmaktır. Bu nedenle siyasi iradenin bu mevzuda gelen hiçbir tepkiye aldırmaksızın, kürtajı ve sezaryen konusunda yasaklayıcı düzenleme yapmalıdır” dedi.
http://www.kemalozer.com/m/haber.asp?id=194
Kürtaj - İhsan Şenocak
https://www.youtube.com/watch?v=WKSd8FUS000
Kürtaj Nedir?
Dindeki hükmü bakımından kürtaj, ananın veya bir başkasının maddi veya manevi müdahalesi ile ceninin rahimde veya dışarı çıkarılarak öldürülmesidir. Cenin, hamileliğin ilk gününden itibaren hamile kadının rahmindeki çocuktur. Özellikle cerrahi tıbbın gelişmesinden önce ilkel yöntemlerle yapılan cenin katli günümüzde, ameliyat ortamında ve -genellikle- doktorlar tarafından yapılmaktadır.
Kur'an-ı Kerim'de ve hadislerde -muhtemelen nadiren uygulandığı veya hiç uygulanmadığı için- ceninin kasten öldürülmesine temas edilmemiştir. Fıkıh ilmi oluştuğu ve kitaplaştığı zamanlarda (hicri birinci asrın sonlarından itibaren) önce ceza hukuku bahislerinde ceninin kasten veya kaza ile öldürülmesi konuları ele alınmış, daha sonra (müctehid imamların yaşadığı ve icitihad faaliyetinin yaygın olarak sürdürüldüğü ilk dört asırdan sonra) doğumu önlemek üzere rahimdeki çocuğun belli bir süre içinde imha edilmesinin caiz olup olmadığı konusu tartışılmıştır.
C. Bağlayıcı Kaynaklarda Kürtaj: Kur'an-ı Kerim'de "ve'du'l-benat" terimi ile ifade edilen "kız çocukların diri diri toprağa gömülerek öldürülmesi" cinayetine özel ayetlerle ve açıkça; ceninin öldürülmesi hadisesine ise özel terimleriyle değil, bunu da içine alan genel açıklamalar yoluyla temas edilmiştir. Özellikle "haksız olarak nefsin öldürülmesini yasaklayan" ayetler ceninin katlini de içine almaktadır.
1. En'am suresinde (6/98) Allah Teala'nın bütün insanları tek bir nefisten yarattığı, bu nefsin oluş aşamalarında ana rahminin de bulunduğu (nefsin bir müddet ana rahminde kaldığı) ifade edilmiştir. Surenin 151. ayetinde ise hem çocukların (evlad) hem de nefsin öldürülmesi şiddetle yasaklanmıştır. Cenin, "nefis" kavramına kesin, çocuk (veled-evlad) kavramına ise ihtimalli olarak dahildir.
2. Mümtehine suresinde (60/12) Hz. Peygamber'e (s.a.v.), kadınlardan bazı suçlar, günahlar ve cinayetler konusunda -bunları yapmamak üzere- söz alması, yemin ettirmesi istenmektedir; bu günahlar ve cinayetler arasında "çocuklarını öldürmek" de vardır. Bu ayetteki çocuklara "cenin" de dahildir.
Hadislerde doğumu engellemek maksadıyla ceninin kasten imha ve katledilmesi konusu geçmemiştir. Azil konusunu işlerken zikredilen hadislerde ceninin imha edilmesine değil, siperm ile yumurtanın buluşmasını engellemek maksadıyla yapılan azle "gizli veid" denilmiştir. İleride açıklanacak olan ve bazı fıkıhçıların "ceninin imhasının, çocuk düşürme ve kürtaj yaptırmanın caiz olduğuna delil kıldıkları "ruhun üflenmesi" ile ilgili hadisin ise kürtaj ile uzaktan yakından bir ilgisi yoktur.
D. Fıkıhta Kürtaj: Bağlayıcı delil ve kaynaklardan yola çıkarak nesneler, davranışlar ve ilişkilerin dini hükümlerini (farz, vacib, mendub, mubah, mekruh, haram... olmalarını) açıklamayı konu edinmiş bulunan fıkıh ilminde ceninin imhası iki yönden ele alınmıştır:
a) caiz olup olmadığı, b) Kasten veya kaza yoluyla cenin imha edildiğinde uygulanacak ceza.
1. Caiz Olup Olmaması Bakımından Kürtaj: Fıkıhta kürtajın, ceninin öldürülmesinin ve çocuk düşürmenin caiz olup omadığı araştırılırken öncelikle bu nesnenin (ceninin) canlı ve insan olup olmadığının tesbiti üzerinde durulmuştur. Ceninin canlı ve insan olduğu sabit olduğu takdirde hiçbir fıkıhçı onun imhasına cevaz veremez; çünkü İslam'ın nefsi, doğmuş çocuğu ve insanı öldürmeyi kesin olarak yasakladığı bilinmektedir.
Bazı fıkıhçıları bu konuda tereddüde sevkeden ve kürtajın belli bir süre içinde caiz olduğu görüşüne meylettiren sebep bilgi eksikliğidir, bir hadisi amacından saptırmak ve yanlış yorumlamaktır, bu fıkıhçıların yaşadıkları çağda kendilerine ulaşan "yanlış tıp ve canlılar alemi" bilgisidir.
Eksik ve Yanlış Bilgiler: Genel olarak İslam ilimlerinde ve özel olarak da fıkıh ilminde uzman olan Gazzali, İhyau-ulumi'd-din isimli eserinde azil konusunu işlerken ceninin imhası konusuna da temas etmiş ve şu önemli açıklamayı yapmıştır: "Azil, cenini öldürmeye (ichaz) veya doğmuş kız çocuğunu toprağa gömerek katletmeye (ve'd) benzemez; çünkü -azilden farklı olarak- bu ikisi, olacağı değil, olmuşu (hasılı) imha etmektir.
Bu olmuşun (ceninin) çeşitli aşamaları vardır. Varlığının ilk aşaması, erkek menisinin (spermin) rahime girerek kadının suyu ile karışması ve hayat için müsait hale gelmesidir. Bunu bozmak ve imha etmek cinayettir. Sonra katılaşıp et parçası haline gelirse bunu imha etme cinayeti daha büyük olur.
Ruh üflenip insan olarak yaratma ve şekillendirme tamamlanınca cinayet daha da büyür. Cinayetin en büyük olanı ise ceninin canlı olarak ana rahminden ayrılıp çıkmasından sonra onu öldürmektir...
İnsanın varoluşunun başlangıcı meninin erkekten ayrılması değil de ana rahmine düşüp kadının suyu ile birleşmesidir" dedik; çünkü çocuk, tek başına erkeğin suyundan yaratılmıyor, iki eşten yaratılıyor. Bu da ya her ikisinin suyundandır yahut da erkeğin suyu ile kadının hayız kanının birleşmesinden yaratılmaktadır..." (İhya ve şerhi İthaf, V, 380).
Hicri altıncı asrın başlarında (505/1111) vefat etmiş bulunan Gazzali o çağların bilgisine de tercümanlık etmektedir ve ifadesinde geçen şu noktalar, fıkıhçıların cenin konusundaki hükümlerini değerlendirme bakımından önem arzetmektedir:
a) Gazzali gibi birçok fıkıhçı, dini kaynaklarda erkeğin ve kadının çocuğun oluşumunu sağlayan katkılarına su denildiği için erkeğin menisine ve dolayısıyla spermine olduğu gibi kadının yumurtasına da su (ma') demektedirler.
b) İki su karıştığında yani aşılanma olduğunda hasıl olan nesneye canlı demek yerine, canlı olmaya, can verilmeye müsait hale gelmiş nesne denilmekte, aşılanmış yumurta böyle nitelendirilmektedir.
c) Yumurta aşılandıktan sonra ceninin rahimde geçirdiği gelişme aşamalarının ikisine alaka ve muzğa ismi verilmektedir. Birçok fıkıhçı ve tefsirciye göre alaka "pıhtılaşmış kan", muzğa ise "bir çiğnemlik çiğ et parçası" demektir. Bugün bize tıbbın öğrettiğine göre cenin hiçbir zaman pıhtılaşmış bir kan veya bir çiğnemlik cansız et parçası değildir.
d) Çocuğun cinsi temas sonunda karı ve kocadan gelen sudan veya kocanın suyu ile kadının hayız kanından oluştuğu bilgisi de çağdaş tıp bilimine uymayan bilgilerdir.
e) Ruhun üflenmesi olayı aşağıda açıklanacak olan bir hadiste geçmektedir, ruh gibi onun üflenmesinin de ne manaya geldiği, insanın yaratılmasında hangi işlevlere sahip ve neler üzerinde etkili bulunduğu konusunda -hükme dayanak kılınacak- bilgi yoktur.
f) Bütün bu eksik bilgilere rağmen Gazzali'nin, rahimde hasıl olan birleşme anından itibaren hasıl olan şeyi "insan varlığının bir aşaması" olarak kabul etmesi ve bunu imha etmenin cinayet olduğunu kaydetmesi apaçık bir gerçeğin tesbiti mahiyetindedir.
Ruhun üflenmesi ile ilgili hadis: Buhari ve Müslim gibi sahih hadisleri toplayan kaynaklarda rivayet edilen bir hadise göre Peygamberimiz (s.a.v.) insanların yaratılışlarını ve kaderlerinin (alın yazılarının) yazılmasını açıklarken şöyle buyuruyor: " Her birinizin yaratılması anasının karnında kırk günde toparlanır, sonra orada, aynı süre kadar alaka (katılaşmış kan veya asılan nesne) olur, sonra aynı süre kadar muzğa (bir çiğnemlik et) olur. Sonra melek gönderilir, ona ruhu üfler ve kendisine dört sözlük emir verilir: Rızkı, eceli, ameli (yapıp edeceekleri) ve ebedi hayattaki durumu; cenhnetlik mi, cehennemlik mi olacağı yazdırılır..." (Buhari, Bed'u'l-halk, 6; Müslim, Kader, 1-5). Buhari ile Müslim'de yer alan bu rivayet dışında hadisin Müslim'deki başka rivayetlerinde önemli farklılıklar görülmektedir: a) Ruhun üflenmesine kadar geçen süre yukarıdaki rivayette 120 gün olduğu halde diğer rivayetlerde üç rakam daha zikredilmiştir: 40, 45, 42.
b) Rivayetlerin birinde kırk iki günden sonra göz, kulak, deri, et ve kemiğin yaratıldığı, sonra melek tarafından Allah'a "erkek mi, yoksa kız mı" diye sorulduğu, Allah'ın hükmettiği ve meleğin de yazdığı kaydedilmiştir.
Bu hadislerin yer aldığı kaynaklar sağlam olduğu için sened (rivayet eden şahıslar) bakımından olumsuz şeyler söylemek, "bu hadisi uydurmuşlardır, yalan söylüyorlar..." demek doğru değildir.
Ancak metin üzerinde yapılan inceleme sonunda hem birbiri ile çelişen farklı ifadeler, hem de ilim ve gerçeklik bakımından tutarsızlıklar tesbit edilince hadisi Peygamberimiz'den (s.a.v.) ilk nakleden ravilerin veya onlardan alanların "yanıldıklarını, olduğu gibi nakletmekte hataya düştüklerini" söylemek gerekir; aksi halde tutarsızlıklar ve gerçeğe uymayan açıklamalar Hz. Peygamber'e (s.a.v.) ait olur ki, bunu bir müslümanın kabul etmesi mümkün değildir.
Çocuğun rahimde geçen hayatının safhaları Kur'an'da (mesela Müminun: 23/14) ve hadislerde dıştan bakan birinin göreceği manzaraya (görüntüye) göre açıklanmış, bundan insanların ibret almaları, Allah Teala'nın varlık, birlik, irade ve kudretini anlamak için bu eserini de delil olarak kullanmaları istenmiştir.
Hadisleri nakleden raviler ise bazı kelimeleri, Hz. Peygamber'in (s.a.v.) ağzından çıktığı gibi nakletme konusunda hataya düşmüşlerdir.
Hadisler konusunda böyle düşünmemiz ve bu hükme varmamızın sebebi -aşağıda sıralanacak olan- önemli çelişkiler (ıztırab) ve bilinen gerçeğe aykırı açıklamalardır:
a) Ruhun üflenmesine kadar geçen süre için verilen rakamlar 40, 42, 45 ve 120 gün şeklinde değişiktir. Ruhun üflenmesi olayı belli bir süre sonunda olduğuna göre bu rivayetlerin tamamının doğru (sahih) kabul edilmesi mümkün değildir.
b) Çocuğun cinsiyetinin Yaratıcı tarafından belirlenmesinin kırkıncı günden sonra olduğu açıklaması bilimin ortaya koyduğu gerçeğe aykırıdır; çünkü çocuğun cinsiyeti, hatta bazı kişisel özellikleri hamileliğin ilk gününden (aşılanmanın gerçekeleştiği andan) itibaren bellidir, sabittir.
c) Tıbbın ilgili dalında uzmanlaşmış ilim adamlarının verdikleri bilgiye göre hamileliğin üçüncü haftasının sonunda kalp atmaya başlar, 24-25. günde göz ve kulakla ilgili ilk oluşumlar, kol ve bacak tomurcukları, 30. günde gözdeki lens, 36-42. günlerde el ve ayaklarda parmakları ayıran oluklar ve dış kulak taslağı oluşmuştur.
Konumuz bakımından daha da önemli olan husus, bu hadisin "cenini öldürme, cenin üzerinde tasarrufta bulunma" konusu ile hiçbir ilgisinin bulunmaması, insanın yaratılmasına ve kaderinin belirlenmesine ait açıklamalar yapmak maksadıyla buyurulmuş olmasıdır. Bu sebepledir ki hadisçiler bu hadisi "Yaratılış" ve "Kader" bahislerinde rivayet etmişlerdir.
Fıkıhta kürtajın caiz olup olmadığını ortaya koymak üzere açılan bu alt başlıkta, fıkıhçıların hükümlerine dayanak kıldıkları akıl (bilgi) ve nakil (hadis) delilleri ile ilgili olarak yaptığımız bu giriş mahiyetindeki açıklamalardan sonra mezheblere göre kürtajın hükmünü şöylece özetlemek mümkündür:
Bu görüşü savunan Hanefi fıkıhçılara göre -önemli bir mazeret ve sebep bulunmadıkça- ceninin, 120 günden önce de imha edilmesi ve düşürülmesi caiz değildir; çünkü hac ibadeti yapmak üzere ihrama giren bir kimsenin avlanması yasak olduğu gibi, kuşun yumurtasını kırması da, "yumurta kuşun temel unsurudur, kuş yumurtadan olmaktadır" denilerek caiz görülmemiştir.
Burada da cenin öldürüldüğü veya düşürüldüğünde günah sözkonusu olur, ancak bunu yapanın günahı ve suçu, doğup yaşayan bir kimseyi öldüren katilin günahı kadar değildir (el-Fetava el-Haniyye, III, 410). Bu eserde "önemli mazeret" için iki örnek verilmiştir:
a) Bir kadın çocuğunu emzirirken hamile kalsa ve bu yüzden sütü kesilse, kocasının da süt anne kiralayacak imkanı bulunmadığından çocuğun açlıktan ölme tehlikesi belirse, bu durumda, 120 günü doldurmadığı ve organları belirmediği için henüz kan sayılan cenini, dışarıda ve yaşayan bir çocuğu kurtarmak için düşürmek caiz olur.
b) Çocuk yolda takılsa ve doğum mümkün olmasa bakılır; eğer çocuk ölmüş ise, bunun parçalanarak çıkarılması caizdir. Çocuk yaşıyorsa, anayı kurtarmak için onu parçalayıp çıkarmak caiz değildir; çünkü buradaki iki can birbirine eşittir ve öldürülenin bunu hak edecek bir suçu yoktur.
Görüldüğü üzere Hanefi mezhebi fıkıhçılarının bir kısmının 120 günden önce çocuk düşürmeyi caiz görmeleri, rahimdeki varlığın insan mı yoksa bir kan kümesi veya et parçası mı olduğu konusundaki yanlış bilgilerine dayanmaktadır. "Rahimdeki kitle hareket etmedikçe ve hareketin gaz vb. den değil de çocuktan geldiği bilinmedikçe çocuk olduğuna hükmedilemez" denilerek bu bilgi eksikliğine açıklık getirilmiştir.
Günümüzde ise rahimde oluşan şeyin çocuk olup olmadığı yaklaşık onbeş gün sonra muayene ve test ile tesbit edilmektedir ve birçok organın ilk kırk gün içinde belirmeye başladığı da bilinmektedir. Bu bilgiler karşısında günümüzde, Hanefi mezhebi adına, 120 günden önce çocuk aldırmanın caiz olduğunu söylemek mümkün değildir, böyle bir fetva cinayete iştirak sayılır.
22 Haziran 2020 Pazartesi
MASKE ÖLDÜRÜR! Beyin Cerrahından Uyarı: Zorunluluk ÇOK BÜYÜK HATA
İstanbul’da maske takma zorunluluk kararının çok ciddi ve hatalı olduğunu ifade eden Beyin Cerrahı Dr. Bilgehan Bilge, “Maske öldürür. Toplum sağlığını ilgilendiren bu ciddi hata nedeni ile bu meslektaşlarımı uyarıyorum” dedi ve ekledi:
Maske neşter gibidir. Tecrübeli ellerde şifa, acemi ellerde beladır.
Maske takmanın zorunlu hale getirilmesini eleştiren Bilge, “Bu karar, çok ciddi ve çok büyük bir hata!.. Ve maalesef bu hatalı kararı körükleyenler benim meslektaşlarım. Meslektaşlarım derken yanlış anlaşılmasın. Cerrahlar değil. Körükleyenler klinisyen hekimler. Halk sağlığı uzmanları, mikrobiyologlar, enfeksiyon hastalıkları uzmanları, dahiliye uzmanları” diye konuştu.
“Onlara sesleniyorum!.. Bu uzman arkadaşları toplum sağlığını ilgilendiren bu ciddi hata nedeni ile bu meslektaşlarımı uyarıyorum” şeklinde sözlerini sürdüren Beyin Cerrahı Bilgehan Bilge, şöyle konuştu:
● Maske çok tehlikelidir arkadaşlar. Maske takmak bu virüs’den korumaz.
● Tam aksine; Maske takmak virüs enfeksiyonu ve bulaştırıcılığını yükseltir.
● Maske takmak virüsün daha ağır hastalık yapmasına yol açar.
● Hijyenik ve sağlıklı maske takmak çok profesyonel bir iştir. Ağır, uzun eğitim ve şartlanma gerektirir.
Maske takmanın pek çok hastalığı tetikleyeceğini ve ağırlaştıracağına dikkat çeken Bilge,
● KOAH, Astım, Hipertansiyon, Kalp-Damar Hastalıkları, Allerjik hastalıklar, Beyin – Damar yetmezliği hastalıkları gibi kronik hastalıklar için ölümcül riskler içerdiğini de açıkladı.
Karar alınmasında etkili olan meslektaşlarına, “Sevgili meslektaşlarım. Bu yazdıklarım gerçektir. Literatürde tartışmasız kabul edilmiş gerçeklerdir. Lütfen 2018 tarihine kadar maske ile ilgili on binlerce akademik çalışmayı ve bu çalışma sonuçlarını tekrar ve tekrar okuyun” diyerek çağrıda bulunan Bilgehan Bilge, sözlerini şöyle sürdürdü:
Sizler de biliyorsunuz ki. Maske konusunda deneyiminiz hiç yok. Cerrahlar dışında hiç biriniz maske kullanmazsınız. Bu da oldukça doğal.
Ben 1983 senesinden beri maske kullanan tek bir dahiliye uzmanı, enfeksiyon uzmanı, mikrobiyolog, halk sağlığı uzmanı görmedim. Bu tıbbi ekipmanı bilmemeniz, hiç kullanmamış olmanızı eleştirmiyorum. Ancak, hiç bilmediğiniz, hiç tecrübeniz olmayan ve hiç kullanmadığınız bu tıbbi bir ekipman konusunda ‘yönetici sınıfını’ yanlış bilgilendiriyorsunuz.
● Maske bu virüse karşı korumaz!… Tam tersi kollektör özelliği ile tehlikelidir.
Maske zorunluluğunun ayrıca ikincil ciddi sağlık problemlerine sebep olacağını ileri sürem Bilge,
“Hiç bilmediğiniz, hiç tecrübe sahibi olmadığınız ve hiç kullanmadığınız bu tıbbi malzeme ile ilgili lütfen toplum sağlığını tehdit edecek beyanlar yapmayın. Yöneticileri sağlıksız bilgileriniz ile etkilemeyin.
● Kısaca neşter gibidir maske. Tecrübeli ellerde şifa, acemi ellerde beladır. Maske öldürür” dedi.
Emir demiri kesti…
● Maske, virüs “virülansı” açısından çok tehlikeli,
● Maske, vücut oksijenlenmesini düşürücü olması nedeni ile pek çok kronik hastalığa sahip bireylerde öldürücü yan etkilere sahip.
● Maske, allerjik reaksiyonları tetiklemesi nedeni ile özellikle alerjik astım hastaları için ölümcül.
● Maske, üretildiği materyaller henüz denetlenmediği için uzun vadede kanser ve kronik akciğer hastalıkları riski içerir”
uyarılarının ardından “Ama artık zorunlu. Bu saatten sonra yapacağımız hiç bir şey yok” diyen Dr. Bilgehan Bilge, ’emirin, demiri kestiğini’ belirterek, geriye mevcut duruma karşı tavsiyelerin kaldığını söyledi.
Bilge, maskenin ölümcül risklerinden nasıl korunabiliriz? sorusuna karşı da şu yanıtları verdi:
1) Mümkünse hiç takmayın.
2) Üretim malzemesi, muhteviyatı kutusu üzerinde yazılı, tescilli , prospektüsü olan maske alın.
3) İki saatten fazla takmayın,
4) Maskeli iken hızlı yürümeyin, koşmayın, ağır ve efor gerektiren işle yapmayın.
5) Maskenize ipleri dışında dokunmayın, dokunduysanız ellerinizi bol sabunlu ılık su ile yıkayın.
6) İki saatten fazla kullandığınız maskeyi yok edin. Cebinizde, çantanızda taşımayın.
7) Maske takılı iken cep telefonunuz ile konuşmayın. Kulaklık kullanın.
8) Evinizde göstermelik, pamuk, ipek gibi kumaşlardan tül inceliğinde maskeler yapın. Veya ince tülbentlerinizi maske gibi takın.
Tüm bu tedbirlere rağmen nefes almakta zorlanıyorsanız, tansiyonunuz yükseliyorsa, bilinç bulanıklığı yaşıyorsanız, burun ve genziniz yanıyorsa, kalp ritminiz yükseliyorsa mutlaka doktorunuza müracaat edin.
“Maske kullanamaz” şeklinde bir rapor veya yazı alın.
Dr. Bilgehan Bilge
Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı
(Maskelerle ilgili diğer yazılarını hemen altta okuyabilirsiniz)
İlişkili Haberler:
► Yetkililerin Maskeler Konusundaki ÇELİŞKİLİ AÇIKLAMALARI - Dr. Bilgehan Bilge
Yazıdan Satır Başları...
Başlangıçta,
“maske üretimi” henüz yeterli değilken size dendi ki:
Maske sizi korumaz. Hatta yetersiz oksijen aldığınız için virüsün bulaşma ve hastalandırma riskini arttırır.
Derken,
maske imalatı ve stoklar belirlendi.
Maskeyi sadece hasta olan taksın. Ve sadece sağlık profesyonelleri kullansın. Diğerlerinin takmasına gerek yok!.. Ama isteyen takabilir.
Ve final:
Hepiniz maske takın. Takmayan ölür mesajı geldi.
Yetmedi:
Takmayan cahil, toplum düşmanı ve hatta vatan haini ilan edildi.
Yetmedi:
Zorunlu hale getirildi ve hatta takmayan cezalandırılacak. Denildi.
Yazının Tamamı için tıklayınız
► N95 MASKE BİLE Virüsün Vücudunuza Girişini ENGELLEMEZ | Beyin Cerrahı Dr. B.Bilge
Yazıdan Satır Başları...
Deneysel çalışmalar;
• Bez maskelerde %80 oranında,
• Cerrahi maskelerde %65 oranında,
• N95 maskelerinde %5 oranında
*“koruyamama- geçirgenlik“* olduğunu ortaya koyar.
“Olsun, az da olsa koruyor” diyebilirsiniz.
Verilen bu oranlar KORUMA oranı DEĞİL, virüs partikülü GEÇİRME oranıdır.
• Yani %95 koruyan bir maske sizi %95 HASTALIKTAN KORUMAZ. Sadece maruz kaldığınız virüslerin %95’ini filtreler, GERİ KALANINI SOLUNUM YOLLARINIZA GÖNDERİR.
• Bir anda 1 milyon virüs partikülüne maruz kaldığınızda bu virüslerin (300 nanometreden büyük olanlarının 950.000 tanesi maskenizde kalır. 50.000 tanesi solunum yoluna gider. Hastalanmanız için 1.000 partikül yeterli.
Yani çok mükemmel bir şekilde taktığınız N95 BİLE bu sayının 50 kat kadarı virüsün vücudunuza girişini ENGELLEMEZ.
Yazının Tamamı için tıklayınız
► Mikrobiyolojik Açıdan Maske Değerlendirmesi | Avusturyalı Biyolog Clemens Arvay
ÇOK KOLAY ANLAŞILIR olan FARKLI BİR BAKIŞ AÇISIYLA...
Virüs, kıyafetlerimiz ve hava ile temas ettiğinde ÇOK HIZLI bir şekilde etkisiz hale gelir. Çünkü virüsler KURUMAYA karşı çok dayanıksızdır. ...
https://www.coronagercegi.com/amp/maske-oldurur?__twitter_impression=true
11 Haziran 2020 Perşembe
ak parti'nin yanlışları
ben 83 doğumluyum sadece ak partiye oy verdim. şu anda hiçbir partiyi desteklemiyorum!
ak parti’nin 25 yıldır elinde tuttuğu ankara ve istanbul’u kaybetmesi ak parti’nin yanlış yolda olduğunun kanıtıdır!
erdoğan şu sözleri söylemeden önce bende sıkı bir ak parti savunucusuydum şu videoyu iyi izleyin, tam islamoğlu ağzı ile konuşuyor erdoğan
https://twitter.com/Mustafa1SENYURT/status/1046836410177720320
İş kadını (YAHUDİ) Leyla Alaton, "Cumhurbaşkanımızı son derece feminist buluyorum. Bunu çevresindeki kadınlara bakarak da görebilirsiniz. “
https://tr.sputniknews.com/turkiye/201903251038391701-leyla-alaton-erdogan-cok-guclu-kadinlar-yetistirmis-bir-lider/
https://tr.wikipedia.org/wiki/Leyla_Alaton
ihsan şenocakı görevden aldıran tarihselci erdoğanın gerçek yüzünü görmeniz için daha ne yapması gerekiyor
http://sahtekahramanlar.blogspot.com/2020/05/fazlurrrahman-ve-tarihselcilik-fitnesi.html
İhsan Şenocak hoca sözlerinde haksız mı? Ali Karahasanoğlu
http://hic1seyim.blogspot.com/2019/11/ihsan-senocak-hoca-sozlerinde-haksz-m.html
2002 yılında "Eşcinsellerin de, kendi hak ve özgürlükleri çerçevesinde yasal güvence altına alınması şart." diyen erdoğan. 2014 yılında istanbul sözleşmesini yürürlüğe koyarak, ibneliği kanunla koruma altına aldı! sahi kim kandırıldı!
https://www.youtube.com/watch?v=FPrLFvtq47k
erdoğanın siyonist cola fabrikasının açılışına niye katıldığını da savunun bakalım!
https://www.milligazete.com.tr/video/1221761/cumhurbaskani-erdogan-ya-allah-bismillah-diyerek-coca-cola-fabrikasinin-kurdelesini-kesti
İhsan Şenocak'tan genç evlilik değerlendirmesi: "Laik sistem, dinimizin gerekliliklerine tahammül edemiyor"
https://hic1seyim.blogspot.com/2020/01/ihsan-senocaktan-genc-evlilik.html
AK Parti'yi feminist kadınlar bitirecek Sema Maraşlı
https://www.youtube.com/watch?v=IzchOUCCIXY
Ak Parti eski milletvekili Mehmet Metiner'den İstanbul Sözleşmesi itirafı: "YANLIŞ YAPTIK." Madem yanlış yapıldı neden hâlâ düzeltilmiyor?
https://www.yeniakit.com.tr/haber/mehmet-metiner-itiraf-ediyorum-yanlis-yaptik-1219973.html
genç evlilik zulmü bitsin İSLÂM’DA EVLİLİK YAŞI nedir
http://hic1seyim.blogspot.com/2020/04/genc-evlilik-zulmu-bitsin-islamda.html
chp'den ne farkınız kaldı? ak parti'nin adını; "atatürk'ü koruma partisi" yaptınız da bizim mi haberimiz yok! Ardahan'daki Atatürk silueti 'Doğal Sit Nitelikli Doğal Koruma Alanı' olarak tescillendi
https://tr.sputniknews.com/turkiye/201911191040656494-ardahandaki-ataturk-silueti-dogal-sit-nitelikli-dogal-koruma-alani-olarak-tescillendi/
tamam şeriatla yönetilmiyoruz onun farkındayız. gücünüz alkolü yasaklamaya yetmiyor. bunun da farkındayız. ama devlet şarap üreten bu şerefsizlere neden kredi desteği veriyor. İŞTE BUNU ANLAMAM!
bu da başka haber. tarih 2011 ama iktidar yine ak parti de idi bunun tevili yok. bu açıkça müslümanlarla dalga geçmektir. devlet gavura kilise açma şarap yapma izni verebilir. ama müslüman devlet kilise açmak için şarap yapmak için para veremez
https://www.hurriyet.com.tr/gundem/usta-sarapci-olarak-uretime-basladilar-17619450
''Domuz eti AK Parti döneminde kasaplık hayvan oldu''
https://www.haber3.com/guncel/politika/domuz-eti-ak-parti-doneminde-kasaplik-hayvan-oldu-haberi-5026868
Cumhurbaşkanı Erdoğan: AB istedi zina yasağını kaldırdık, yanlış yaptık
https://www.milligazete.com.tr/haber/1505234/cumhurbaskani-erdogan-ab-istedi-zina-yasagini-kaldirdik-yanlis-yaptik
‘Faiz haramdır ama Devletimiz verdi mi caizdir, Fetvada tamam artık… ak partinin parçası gibi hakeket eden diyanet faize helal diyor
https://twitter.com/JosefislamCom/status/1270953758269341697
Diyanet’in bir yıl önceki fetvası ortaya çıktı: Faizi helal kılmak kimsenin yetkisi değildir TOKİ’den faizli kredi ile ev almak için faiz kullanılabileceğine dair fetva veren Diyanet, bir yıl önce ise faizin kesinlikle haram olduğunu iddia eden başka bir fetva yayınlamış
https://www.birgun.net/haber/diyanet-in-bir-yil-onceki-fetvasi-ortaya-cikti-faizi-helal-kilmak-kimsenin-yetkisi-degildir-284092
Bill Gates'in GAVİ projesine destek verildi! Türkiye celladıyla dans ediyor! aşının proje olduğunu düşünenler tepki verin. yarın tepki vermek için geç olabilir
https://www.habervakti.com/gundem/bill-gates-in-gavi-projesine-destek-verildi-turkiye-celladiyla-h113563.html
bedelli askerlik getirmek Ak Parti’nin kendi kalesine gol atması demektir.
https://mustafa1senyurt.wordpress.com/2018/06/08/bedelli-askerlik-isteyenler-kul-hakkina-girdiklerini-bilsinler/
başı örtülü feminist örgüt KADEM ak parti desteği ile kuruldu. ibneliği meşru gören istanbul sözleşmesini ak parti imzaladı. kadın çalışan sayısını arttırmakla övünen parti ak partidir. "boşanma artıyor, evlenme azalıyor" ise bunun sorumlusu ak partinin feminist politikalarıdır.
ak parti, mhp, chp elele kemalizm bayramlarını şevkle kutlayarak chp'yi güçlendiriyor. hdp 19 mayıs'ı kutlamadı! ak parti, hdp kadar kendi davasına sadık olsaydı, ankara ve istanbul'u kaybetmezdi. not: hdp pkk'nın partisidir!
ibneler diyanet'e dava açma cesaretini "istanbul sözleşmesi" ile ibneliği meşrulaştıran ak partiden alıyor! ak parti bunlara engel olmuyorsa oda suçludur. lut kavminin bir kısmı çirkin işi yaptığı halde hepsi helak oldu. MÜSLÜMAN KÖTÜLÜĞÜ (gücü yettiğince) ENGELLEMEK ZORUNDADIR
ak parti'nin maddi anlamda ülkeye katkısını inkar eden kemalisttir. ancak;ak parti'nin manevi alanda yaptığı yıkım artık haddi aştı.- istanbul sözleşmesi -genç evlilik yapanlara hapis -süresiz nafaka ve kadına abartılı pozitif ayrımcılık. bunlar islam'a uymuyor. ak parti islama uymuyor!
ak parti kalkınma için uğraştığı kadar ahlakı düzeltmek için uğraşsa idi yaptıkları boşa gitmez her seçimde oyu artardı. unuttukları şey şu "ŞERİATSIZ ADALET OLMAZ" islam'ı birinci sıraya almadıkça bu savruluş devam edecektir. inşallah anlayınca geç olmaz
AK PARTİ'YE 17 YIL DAHA VERSEK BUNLARI YAPAR MI!?; 5816 sayılı kanunun iptali -Devletin dininin yeniden İslâm olması. -Ayasofya Camii -Eğitimin Millî, yerli ve ilmî olması -Piyango/kumar’ın kaldırılması -İdamın yasalaşması -6284 sayılı kanunun iptali -Faiz’in yasaklanması
-”ak parti'ye oy verdim ama bundan sonra oy kullanmayacağım!
ak parti'nin derdi kadın çalışan sayısını arttırmak olmuş. süresiz nafaka ile aileler yıkılıyor. ahlak'ı bozanlara yeterli yaptırım yok. ayeti inkar eden ilahiyatçılara ses yok . sadece ekonomi için ak partiye oy verilmez! şunu da ekleyim hiç bir partiye oy vermeyeceğim. ak parti muhafazakar tabanından uzaklaştı ve anap gibi bir parti oldu. islami hassasiyeti göremiyorum politikalarda. bedelli de fakir halk görmezden gelindi. ak parti islam'ı birinci sıraya koymazsa bu ülkeyi helak eder!!!” -10 şubat 2019-
"KADIN VE GENÇ OLMADAN SİYASET OLMAZ" SÖYLEMİ TAMAMEN YANLIŞTIR! kadın ve genç yönetici olmaz bu emanete ihanettir. seçilme yaşı ise en az 35 olmalıdır. kadının millet vekili olması islam'a uymuyor. ak parti'nin yola çıkarken ki söylemleri ile bugünkü yaptıkları birbirini tutmuyor! -25 kasım 2018-
Ak partinin en büyük yanlışı; kadınları çalışmaya teşvik değil, evine anneliğe teşvik etmeliler. anaokulu ancak ROBOT yetiştirir. anne şefkati olmadan çocuk ruhsuz, sadist bencil olur. kadınlar çalışsın deyip hemde 3 çocuk yapın demek samimi değil. aile biterse, ahlakta biter!
Ak parti islam'ın yasaları dururken neden avrupa'nın yasalarının peşine düşüyor. islam'da kadının görevi evine, çocuklarına bakmaktır. ak parti "çalışan kadın sayısını arttıracağız" diyor . bu uygulama erkekleri işsiz bırakıyor . evlilik oranı düşüyor. yuvalar yıkılıyor.
Ak parti’yi bitirecek yanlışlar; kadem feministlere terk edilerek aile yapısı bozuluyor. diyanet hadis inkarcılarına karşı ciddi bir yaptırım yapmıyor. keyfini düşünen, halkı anlamayan vekiller; bedelli gibi fakirle zengini ayıran uygulamalar. liyakat yerine topçu, popçu vekiller! -18 temmuz 2018-
ak parti'nin oy kaybetmesinin sebebi çok basit! kemalistlere yaranmak için harcadığı çabayı muhafazakar tabanını sevindirmek için harcamadı. kemalizmi parlatırsan chp'nin oyu artar. bunu anlamak çok mu zor!! islami hükümleri ne kadar uygularsanız, chp'nin oyu o kadar azalır
islam'a göre 15 yaşında evlenmek serbesttir. islam'ın izin verdiği bir şeyi yasaklamak islam düşmanlığı demektir. ak parti bunun farkında değil mi? yoksa umurlarında mı değil?! ALLAH'IN KANUNLARINA SAYGI DUYMADIKÇA ZİLLETTEN KURTULAMAYACAKSINIZ! islam'a göre kadın doğurabilecek yaşa gelince evlenebilir. evliliğin sahih olması için; anne, baba, kız üçü birden razı olmalıdır ve imam dinen sakınca yoksa nikahı tamamlar. devletin dini hüküm olan konuya karışması laikliğe de aykırıdır ve buna islam düşmanlığı denir. 15 yaşında çocukmuş evlenemezmiş! islam'a inanıyorsanız; bir mümin 15 yaşında reşid olur evlenebilir, savaşa katılabilir 15 yaşında uhud'da cihada katılan Semûre bin Cündeb ve Râfii'yi ne çabuk unuttunuz! Umeyr bin Ebî Vakkas 16 yaşında bedir'de savaşıp şehid olmuştur
Ak parti yöneticileri bir avuç kemaliste yaranacağım diye ahiretinizi yakmayın! Samimi dindar MÜSLÜMAN, İslam düşmanını sev(e)mez, sempati duymaz SİZ HİÇ FİRAVUN'U SEVEN YAHUDİ GÖRDÜNÜZ MÜ!? Mecbur! kalmadığı halde Atatürk'e rahmet okuyan MÜSLÜMANA HAKKIMI HELAL ETMİYORUM
ak parti kemalizm'i eleştirenleri partiden, devletteki görevinden atıyor. ak parti'nin kemalist, feminist politikaları kemalizmi güçlendiriyor ve bu da kemalistlerin olası darbesine yardım ediyor. ak parti darbeci kemalistlerden kurtulmak istiyorsa, 5816 nolu yasayı kaldırsın!
ak parti aile ve kadın politikalarında çok büyük yanlışlar yapıyor ve bu yanlışlarla övünüyor. ak partinin yanlışları yüzünden ak partiye küsen insanları hain ilan etmeden önce ak partinin yaptıklarını KURAN'LA İSLAM'LA KIYASLAYIN BELKİ ANLARSINIZ!
Ak parti (diyanet) İhsan Şenocak'ı görevden alıp, sonra görevine iade edip gerekçe göstermeden sürgün etmesi bizim ak partiye inancımızı sarstı. son günlerden ise islamoğlu öztürk tayfası parlatılıyor bazı ak parti belediyeleri onlara sahip çıkıyor. bu parti programı ise açıklansın -3 kasım 2018-
Erdoğan yakasına Atatürk rozeti taksa bile kemalistlerden oy alamaz, ancak kemalistlere taviz veren Ak parti çok oy kaybeder! -21 ekim 2018-
2016 yılında bu twitter hesabım Türkiye'nin en popüler 245. hesabıydı 2016 yılında resimli tweetlerimi incelerseniz hala ak partiyi savunan twetleri görebilirsiniz. ak parti'nin yaptıklarını islama göre kıyaslayın. ne kadar yanlış yolda olduğunu isterseniz anlarsınız
https://twitter.com/Mustafa1SENYURT/status/780451615853641728
ak parti'nin yanlışları
- toplumun ahlakını bozan tv, kumar, faiz, içki vb. ahlaksızlıklarla mücadele edilmiyor! (tam tersine içki üretenlere teşvik kredi veriliyor, faiz diyanet aracılığı ile teşvik ediliyor, kumar piyango, iddia adı altında yaygınlaştırılıyor) - 28 şubat mahkumları ve onlara yapılan zulümler görmezden geliniyor (darbeciler, mafya serbest bırakıldı 28 şubat mahkumları ve genç evliler hala hapiste) - ak parti kemalistlere yaranmak için gereksiz tavizler veriyor - Allah’ın kanunları yerine batının kanunlarını uygulamaya sokmaya çalışıyorlar! (ibneliği meşrulaştıran istanbul sözleşmesi ve boşanma oranını arttıran kanunlar) - ehli sünnet hocalar görevinden alındı, sünnet hadis düşmanlarına(mealistler ve tarihselciler) yaptırım uygulanmadı. - “kadın çalışan sayısını arttıracağız” diyorlar. kadın çalışan sayısı artarsa erkek işsiz sayısı artar ve bu aile kurumunu yıkar! - süresiz nafaka zulmü ile erkekler evlilikten soğudu -brunson olayında gereksiz kahramanlık yapıldı ve doların artması ile ekonomi bozuldu. - domuz eti satışı serbest hale getirildi. - zina yasağı kaldırıldı ama 15 yaşında insanlar evlenince hapse atılıyor. -ak parti, mhp, chp elele kemalizm bayramlarını şevkle kutlayarak chp'yi güçlendiriyor. -ak parti'nin yola çıkarken ki söylemleri ile bugünkü yaptıkları birbirini tutmuyor!
bana fetocu diyeceklere şimdiden cevap vereyim; feto hakkında 12 Ağustos 2014 Salı tarihinde alıntı yaparak yazdığım yazı;
Fethullah Gülenin 24 Yanlışı
http://mustafa1senyurt.blogspot.com/2014/08/fethullah-gulenin-1980-darbesi-icin.html
22 Mayıs 2020 Cuma
Safların arasında boşluk bırakmak bidattir
özet olarak şunu söyleyim;
1- bu hastalık tehlikeli bir hastalık değil. kuş gribi, domuz gribi gibi normal bir grip türü
2- bu hastalık gerçek olsa bile, safların arasında boşluk bırakmak bidattır. çünkü bidat bir hadisi(sünneti) iptal etmek demektir.
“Peygamber efendimiz, Eshab-ı kiram ve şimdiye kadar gelen İslam âlimleri, namazı nasıl kılmışlar, ibadetleri nasıl yapmışlarsa, aynen öyle yapmak gerekir. Eklemek ve çıkarmak, dini değiştirmek olur. İbadetlere bid'at sokmakla daha güzel ibadet edilmiş olmaz. (İbadetleri bizim gibi yapmayanlar, bizden değildir) hadis-i şerifini düşünerek, ibadetlere ilave ve çıkarma yaparak dini değiştirmekten çok sakınmalıdır!” -alıntı-
"Allah Teala'nın kitabında ve Rasulullah'ın koyduğu sünnetlerde hiçbir kimsenin görüşü (içtihadı) olamaz. Ümmet'in ictihadı, ancak hakkında ayet nazil olmayan ve Rasulullah'ın sünnetinde geçmeyen konularda olur." Ömer Bin Abdülaziz Darimi. Sünen, c.1 s. 125 no 432
“De ki: “Sizin kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm var ya, o mutlaka size ulaşacaktır. Sonra gaybı da, görünen âlemi de bilen Allah’a döndürüleceksiniz de, O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.” Ey iman edenler! Cuma günü, namaz için ezan okunduğu zaman hemen Allah’ın zikrine, (hutbe dinlemeye ve namaz kılmaya) gidin; alışverişi bırakın. Bu (hutbe dinlemek ve namaz kılmak), sizin için daha hayırlıdır; eğer bilirseniz…” Cuma Suresi 8-9
“Tevrat'la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerce kitap taşıyan merkebin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlamış olan kavmin durumu ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.” CUMA SURESİ 5
Peygamberimiz (salat ve selam olsun) şöyle buyurmuştur: (Cuma namazı kılmak; köle, kadın, çocuk, hasta hariç, her müslümana farzdır.) [Ebu Davud, Hakim] hadiste “cuma hasta olmayana farzdır” buyuruluyor. hasta olmayana cumayı yasaklamak zulümdür.!
ben Müslüman'ım, bir kişinin sözü hadis ile çelişirse, ben hadisi savunurum. hiç kimse hadis varken, hadise aykırı hüküm veremez! hadisi bile bile inkar eden İslam'dan çıkar. yanlışı söylendiği halde yanlışında ısrar eden, şeytanın yaptığını yapıyor demektir
cuma demek cemaat demektir. cemaat ise saf demektir.
safların düzgün tutulması hakkında 13 kaynaklı hadisi yazının sonuna ekledim. safın düzgün olması için bitişik(omuzların birbirine değmesi gerekiyor) Peygamberimiz(salat ve selam olsun) safların düz tutulmasına çok önem vermiş ve bunu namazın şartı olarak görmüştür
“Saflarınızı düz tutunuz. Zira safların düz olması namazın tamam olmasını sağlayan hususlardan biridir.” (Buhârî, Ezân 74; Müslim, Salât 124) buhari ve müslimde olan bu hadis yazımızın delilidir
cuma namazı cemaatle kılınmak zorundadır, cemaat “saf” demektir, bu ise safların bitişik olmasını zorunlu kılar!
“Cuma namazının şartlarından bir tanesi de izn-i âmm, yani herkesin camiye girmesinin serbest olmasıdır. Aksi takdirde Cuma sahih olmaz. İnşallah bu kişiler öğle namazını kılmışlardır.” Ekrem Buğra Ekinci
safların arasında boşluk bırakarak namaz kılmak gündeme geldiği için bu yazı yazılmıştır
eğer kişi hasta ise cemaate katılmaz ama sağlam insanların (ki cuma sağlıklı insanlara farzdır) saflarda boşluk bırakması kabul edilemez. saflarda boşluk bırakılması bidattır. safın birleşik olması bir emirdir, tercih meselesi olan bir konu değildir
hasta olmayan insanlara hasta muamelesi yapmak zandır, zan zulümdür!
“Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır.” Hucurât Suresi 12. Ayet
ayrıca böyle bir engelleme özgürlüğe aykırı olduğu cuma’nın farzıyetini düşürür ( cuma’da herhangi kısıtlama olamaz)
“Hanefîler'e göre, bir yerde cuma namazı kılınabilmesi için, o yerde cuma namazı kılınmasına, yetkili kimse tarafından herkese açık olmak üzere izin verilmesi şarttır. Buna göre, belli bir yerde bulunan kimseler, cuma namazı kılınmasına izin verilmiş camide, sadece belirli kimseler girmek kaydıyla cuma namazı kılamazlar. Ancak başka kimselerin de girmesine müsaade edildiği halde, başka kimseler gelmese ve sadece oradaki kimseler kılsalar, cuma namazları sahih olur.” -alıntı-
De ki: “Siz Allah’a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysa Allah, göklerdeki ve yerdeki her şeyi bilir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.” Hucurât Suresi 16 bu ayetin hükmüne girmek istemiyorsanız cuma ile cemaat ile oynamayın.
tekrar edelim camiye hasta olan gelmez. hasta olmayan müslüman erkeğin cuma namazı kılması farzdır
ayrıca hasta olmayan insana maske taktırmakta zandır, zulümdür
maskeyi hasta olan takar, hasta olana da cuma farz değildir
ey hocalar bu dinle oynamayı basit bir şey sanmayın
saptırdığınız her kişiden ahirette hesap vereceksiniz
diyelim ki gerçekten tehlikeli hastalık; hasta olan maske takar, camiye gitmez!
ama hasta olmayan insanın gönüllü olarak maske takması evhamdır, camiye gitmemesi korkaklıktır!
maskeyi zorunlu yapmak ve camiyi kapatmak zulümdür!
olayın başka bir boyutu ise bunların hiç birine aslında gerek yok. çünkü korona tehlikeli bir hastalık değil, sıradan bir grip türüdür!
“Korona, İnfluenza'dan (Grip) Daha Tehlikeli Değil…” Prof Dr Stefan Hockertz anlatıyor.
https://www.youtube.com/watch?v=8awPS79fQak
korona virüs, değil grip!!!!
https://mustafa2senyurt.blogspot.com/2020/04/korona-virus-degil-grip.html
corona grip türüdür, tüm dünya algıya teslim oldu
bu gerçek bir virüs olsa idi ölüm oranı %90'larda olması gerekirdi !!!
ölüm oranı yaklaşık % 1
ölenlerin %98’den fazlası yaşlı ve ağır hasta
bu rakamlara göre bu hastalık, salgın hastalık kapsamına girmiyor!
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde her yıl 5 milyon civarında grip vakası ortaya çıkıyor ve bundan kaynaklı ölümlerin sayısı 650 bini buluyorken, coronavirus konusunda neden bu kadar panik yaşanıyor?!
“dünyada bir ayda normal gripten ölen insan sayısı dünyada 4 ayda koronadan ölenin 2 katı. Daha aşı yok, tedavi için ilaç yok. 275.000 virüs taşıyandan 88.261 ı, yani üçte biri şifa bulmuş, panik devam ediyor. … mesele korona değil anlayın artık” 18 mart 2020
2018 yılı içinde AIDS kapan insan sayısı 1.7 milyon, Ölen insan sayısı 770.000 Homoseksüellerde kapma riski oranı 22 kat fazla ama onları izole etmek yerine TV'lerde homoseksüellik özendiriliyor.
BM: 2018'de 770 bin kişi AIDS'ten hayatını kaybetti aids daha ölümcül olduğu halde ve aids’nin birinci sebebi zina olduğu bilindiği halde neden zina yasaklanmaz!
“KORONA: SON DURUM Başta söylediğimiz gibi yeni kuş ve domuz gripleri balonun bir başka sürümü ile karşı karşıyayız Aslında ölümcül bir virüs değil (grip) ve muhtemelen toplumun yarıdan fazlasına bulaştı ve hepsi atlattı Bu virüsün sahipleri KORKU TERBİYESİ yapıyor” Kemal Özer
korona yalanlarına kanmamak için, bu kişileri takip edin; @cankemalozer @aDilipak @burak_turna @AhmetHakanakc1
Karantinaya alınan ülkeler ve karantinaya alınmayan ülkelerde Covid-19 vaka istatistikleri
korona şudur; korono testi yapılan insanlar gripse korona teşhisi koyuluyor!
Camiler kayıtsız, şartsız açılana kadar camiye gitmeyin. Cuma özgürlük demektir.
Özgürlük yoksa, cuma kılınmaz! Böyle namaz kılınmasında dini açıdan bir sakınca yoksa neden camiler iki ay kapalı kaldı!? Bu duruma razı olmamız için mi! 2 ay kapalı kaldı camiler
Resulullah (salat ve selam olsun) buyurdular ki: "Allah ilmi [verdikten sonra], insanların [kalbinden] zorla söküp almaz. Fakat ilmi, alimlerin ruhlarını alarak kaldırır. öyle ki, tek bir alim kalmaz. Halk da cahilleri kendine reis yapar. Bunlara meseleler sorulur, onlar da ilme dayanmaksızın [kendi düşünceleriyle] fetva verirler, böylece hem kendilerini hem de başkalarını yoldan çıkarırlar." Buhari, İlm 34, İ'tisam 7; Müslim, İlm 13, (2573); Tirmizi, İlm 5, (2654)
Rasûlâllah (salat ve selam olsun) bir gün, şöyle buyurdu: "Gariplere müjdeler olsun. Gariplere müjdeler olsun!" “Garipler kimlerdir, ey Allah’ın Resulu?” denildi. Rasulullah: “birçok kötü insan içinde, (sayıca) az olan salih kişilerdir. Onlara isyan edenler, itaat edenlerden daha çoktur.” buyurdu. Abdullah bin Mübarek Müsned 23. hadis
23 mayıs italya'dan bir görüntü iki aydır anlatmaya çalışıyoruz! korona virüs, değil normal bir griptir. vaka sayısının çok olmasının sebebi grip hastalarına korona teşhisi koyuluyor
Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: “Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘İnsanlar üzerine öyle aldatıcı yıllar gelir ki o zamanda yalancı doğrulanır, doğru söyleyen yalanlanır, haine güvenilir, emin kimseye hain nazarıyla bakılır! O zamanda Rüveybida konuşur’ buyurdu. Denildi ki: −Rüveybida nedir? Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):−İnsanların önemli ve büyük işleri hakkında konuşan ‘aşağılık’ kimse buyurdu. İbni Mace 4036, Albânî Sahiha 1887
NAMAZDA SAF DÜZENİ NASIL OLMALI?
Cemaatle kılınan namazlarda, namazların ihlas, huşu, huzur ve sükunla kılınabilmesinde "saf" düzeninin büyük önemi vardır. Âyetlerde ve hadislerde saf konusunda yapılan açıklamalara geçmeden önce bu kelimenin ne anlama geldiğini öğrenelim.
Aslı Arapça olan bu kelime, Türkçe’de sıra, saf bağlamak, sıralanmak, sıraya girmek anlamlarına gelmektedir. [1] Es-saffü, bir nesneyi sıra ile düz bir hat üzere dizmek manasındadır. Namaz kılan cemaati artarda dizmek demektir. Saf, müfred (tekil) bir kelimedir. Namaz ve harpte sıra ile dizilmiş insanlara denir. Namaz kılanların saf bağladıkları gibi semadaki meleklerin de mertebelerine göre saf bağladıkları, sıra sıra dizildikleri ifade edilmiştir. “Saf saf dizilmişlere yemin olsun” [2] âyetinde bu görülmektedir. [3] Kanatlarını aça kapata ya da hareket ettirmeden düz bir şekilde uçan kuşların uçuşunu belirtmek için de saf sözcüğü zikredilmiştir. [4] Kezâ, kıyâmet gününde insanların ve meleklerin Allah’ın huzurunda toplanacakları, savaş meydanlarında mü’minlerin yerlerinden ayrılmadan Allah için savaşmak üzere dizilmeleri de saf sözcüğü ile ifade edilmiştir. [5]
Bu açıklamalar, saf düzeninin bu dünyada önemini gösterdiği gibi âhirette de mühim olduğunu, mü’minin hem dünyasını hem de âhiretini ilgilendirdiğini göstermektedir. Hadislerde de saf sözcüğü, hem cemaatle namaz kılınırken alınan düzen (sıralanma) için hem de harpte gerçekleştirilen savaş tertibi için kullanılmıştır. [6]
CEMÂATLE KILINAN NAMAZLARDA SAF DÜZENİ
Peygamber Efendimiz, müminleri cemaatle kıldıkları namazlarında Melekler gibi saf tutmaya özendirmiştir. [7] Hz. Peygamber, safların sıklaştırılmasını istemiş, boş kalan aralara şeytanların girerek vesvese vereceğini bildirerek saflarda boş yer bırakılmaması hususunda uyarıda bulunmuştur. [8]
Safların düzgün yapılmamasını hoş karşılamayan [9] Hz. Peygamber, “Safları düzeltin, omuzların arasını aynı hizaya getirin (düzeltin, araları kapatın)” [10] şeklinde ashab-ı kirâma tembihte bulunmuştur.
“Namazda safları doğrultun (dümdüz yapın). Çünkü saffı düzgün yapmak, namazın güzelliğindendir” [11] buyuran Peygamber Efendimiz, namaz başlamadan önce ashâb-ı kirâmın arasına girer, onların saflarını düzeltmekle bizzat meşgul olurdu. [12] Bu durum, cemaatle kılınan namazlarda, saf düzeninin son derece önemli olduğunu göstermektedir.
Saflardaki düzensizliğin, ihtilafın menfi anlamda kalplere ve yüzlere yansıyacağını [13] açıklayan Resûl-i Ekrem, bir safta yer varken saffın arkasında namaz kılan bir kimsenin namazının uygun olmayacağını işaret etmiş [14], “istevû, i’tedilû” [15] (saflarınızı düzeltiniz, saflarınızı dosdoğru yapınız) uyarılarını sürekli tekrarlamıştır.
SAFLARI SIK VE DÜZGÜN TUTMANIN EHEMMİYETİ
Hz. Peygamber, cemaatle eda edilen namazlarda saf düzenine ciddi önem vermiş, saflarını düzgün tutmayanların, bu işi ciddiye almayanların kalplerine ihtilaf, ayrılık, tefrika gibi unsurların sirayet edeceğini bildirmiştir. Bu açıklamadan; namazda başlayan düzensizliğin mü’minlerin birliğini sarsacak şekilde sosyal hayata da yansıyacağını anlamak mümkündür ki müslümanların günümüzdeki bölünmüşlüğü ve parçalanmışlığı bunun en mühim delili olabilir.
Namazlarda safları düzeltmek İmamı Âzam, İmam Şafiî, İmam Mâlik hazretlerine göre sünnettir. Hz. Ömer, safları düzeltmek için hususi adamlar görevlendirmiş, Hz. Ali namaza duracağı zaman safları teftiş etmiş, gereken düzeltmeleri yaptıktan sonra namaza durmuştur. [16]
SAF DÜZENİ NASIL SAĞLANIR?
Saf düzenine gelince; imama uyacak kişi sadece bir erkek ise, imamın sağına durur. Soluna ve arkasına durmak sünnete aykırı olduğu için mekruhtur. İmama uyanlar birden çok iseler, imamın arkasına dururlar. İmama uyacak tek kadın ise, imamın arkasına durur. Cemaat çoğalıp saf teşkil edecekse saf düzeni, önce erkekler safı, onun arkasında çocuklar safı ve onun arkasında kadınlar safı olacak şekilde yapılır. Kadınların cemaate katılmaları durumunda saf düzenine riayet edilmesi gerektiği hususunda âlimlerin görüş birliği vardır. Buna göre kadınların, safın en gerisinde, erkeklerin-varsa çocukların- arkasında namaza durmaları gerektiği söylenmiştir.
Cemaatle kılınan namazlarda, imamet görevinde bulunanların, yukarıda açıklanan kurallara dikkat etmeleri, cemaatlerini bu konuda irşat etmeleri, usanmadan her seferinde Hz. Peygamberimizin uyguladığı gibi hareket etmeleri namazın iç disiplini, huzuru ve huşuu açısından büyük önem taşıyor. İmamet hizmetinde bulunan görevlilerin, cemaatle kılınan namazlarda Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevî’deki imamların “sevvû sufûfeküm rahimekümüllâh, ittesılû, i’tedilû rahimekümüllâh: saflarınızı düzeltin, aranızı bitiştirin, saflarınız dosdoğru yapın, Allah size merhamet etsin” gibi safların düzeltilmesi için yaptıkları uyarılar gibi, cemaate hatırlatmalarda bulunmaları mühimdir. Zira Mescid-i Haram’daki ve Mescid-i Nebevî’deki imamların gerçekleştirdiği bu ikazlar, hadis-i şeriflerden yansıyan ya da tıpa tıp onlardan alınan mesajlardır.
Kanaatimize göre toplumumuzda çoğunlukla bu sünnet, ihmal edilmektedir ki, bu durumun sünnetle bağdaşması düşünülemez. Hatta öyle ki, daha cemaat safı düzeltemeden, kamet bitmeden alelacele namaza başlayan görevlilerin olduğu görülmektedir. Ya da kamet getirilirken ses gürültüsü içerisinde anlaşılmayan hatırlatma ve uyarılar yapılmaktadır. Bütün bunların tekrar gözden geçirilmesinin faydalı olacağı bir gerçektir. Allah hepimize huşu ve huzurla namaz kılmayı lütfetsin.
Dipnotlar: 1) Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 2009. S. 1676. 2) Sâffât, 37/1. Ayrıca bkz. Fecr, 890/22; Sâffât, 37/165. 3) İsfehânî, el-Müfredât fî Ğarîbi’l-Kur’ân, Tercüme, Yusuf Türker, Pınar Yayınları, İstanbul, 2007, s. 861; Asım Efendi, Kamus Tercümesi, Asitâne Yayınevi, İstanbul, ts. (tıbkı basım), II, 793-794. 4) Bkz. Nûr, 24/41, Mülk, 67/19; İbn Manzûr,Lisânü’l-Arab, Beyrut, 1999, V, 363-364. 5) Bkz. Kehf, 18/48; Sâffât, 37/165; Saf, 61/4; Nebe’, 78/38; Fecr, 89/22. 6) Buharî, Meğâzî, 77, Cihad, 97; Müslim, Cihad, 78; Küsûf, 3; Müsâfirûn, 310; Ahmed b. Hanbel, I, 232; III, 157, IV, 446; nesâî, Havf, 8. 7) Müslim, Salât, 119; Ebû Dâvûd, salât, 93,96. 8) Ahmed b. Hanbel, III/154; Nesâî, İmamet, 28. 9) Ahmed b. Hanbel, III, 113; Buhârî, Ezân, 75. 10) Ebû Dâvûd, Salât, 94. 11) Ahmed b. Hanbel, III, 103; Buhârî, Ezân, 74; Müslim, Salât, 126; Tirmizî, Mevâkît, 53. 12) Müslim, Salât, 128; Ebû Dâvûd, Salât, 94. 13) Ahmed b. Hanbel, IV, 297; Müslim, Salât, 127; Ebû Dâvûd, Salât, 94. 14) Ahmed b. Hanbel, IV, 23; İbn Mâce, İkâmet, 54. 15) Ahmed b. Hanbel, III, 354; Ebû Dâvûd, Salât, 94. 16) Geniş bilgi için bkz. Ahmed Davudoğlu, Sahihi-i Müslim Tercüme ve Şerhi, İstanbul, 1975, III, 1381. 17) Yunus Apaydın, İlmihal, Divantaş, İstanbul, ts, I, 273-274, içinde.
Kaynak: Doç. Dr. Kerim Buladı, Altınoluk Dergisi, Sayı: 324
https://www.islamveihsan.com/namazda-saf-duzeni-nasil-olmali.html
1. Peygamber Efendimiz (asm): “Meleklerin Rableri huzurunda saf bağlayıp durdukları gibi saf bağlasanız ya!” buyurmuş. Ashab, "Yâ Resûlallah! Melekler Rablerinin huzurunda nasıl saf bağlayıp dururlar?" diye sorduk. Şöyle buyurdu: “Onlar öndeki safları tamamlayıp birbirine perçinlenmiş gibi bitişik dururlar.” (Müslim, Salât 119; bk. Ebû Dâvûd, Salât 93; Nesâî, İmâmet 28)
2. Resûlullah (a.s.m.) ashâbının gerilerde saf tutmaya çalıştığını gördü; bunun üzerine onlara:“Öne doğru gelin ve bana uyun! Sizden sonrakiler de size uysunlar. Bir topluluk devamlı surette gerilerse, Allah onları geri bırakır.” buyurdu. (Müslim, Salât 130; bk. Ebû Dâvûd, Salât 97; Nesâî, İmâmet 17)
3. “Safları düz tutunuz. İleri geri durmayınız. Sonra kalpleriniz de birbirinden farklı olur. Aklı başında ve bilgili olanlarınız benim arkamda, onlardan sonra gelenler daha arkada, daha..."
4. “Saflarınızı düz tutunuz. Zira safların düz olması namazın tamam olmasını sağlayan hususlardan biridir.” (Buhârî, Ezân 74; Müslim, Salât 124)
5. “Saflarınızı dümdüz tutunuz ve birbirinize sımsıkı yapıştırınız. Zira ben sizi arkamdan da görüyorum.” (Buhârî, Ezân 72; Müslim, Salât 125)
6. “Saflarınızı düzeltiniz, yoksa Allah Teâlâ’nın aranıza düşmanlık sokacağını iyi biliniz.” (Buhârî, Ezân 71; Müslim, Salât 127)
7. “İleri geri durmayınız. Sonra kalpleriniz de birbirinden farklı olur. İlk saflarda bulunanlara Allah rahmet, melekler de dua eder.” (Ebû Dâvûd, Salât 93; bk. Nesâî, İmâmet 25)
8. “Saflarınızı düz tutunuz. Omuzları bir hizaya getiriniz. Aralıkları kapayınız. Saf düzeni için elinizden tutup çeken kardeşlerinize yumuşak davranınız. Şeytanın girebileceği boşluklar bırakmayınız. Allah, safları bitişik tutanların gönlünü hoş eder. Safları bitişik tutmayanlara Allah nimetlerini lutfetmez.” (Ebû Dâvûd, Salât 93, 98)
9. “Saflarınızı sık tutunuz. Safların arasını yanaştırınız. Boyunlarınızı bir hizâya getiriniz. Canımı elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, saffın boş kalmış aralıklarından şeytanın bodur, kılsız siyah koyun gibi girdiğini görüyorum.” (Ebû Dâvûd, Salât 93; bk. Nesâî, İmâmet 28)
10. “Önce ilk safı tamamlayınız; sonra arkadaki safları doldurunuz. Şayet eksik kalırsa, son..."
11. “Şüphesiz Allah safların sağ tarafında bulunanlara rahmet eder; melekleri de dua ederler.” (Ebû Dâvûd, Salât 95; bk. İbni Mâce, İkamet 55)
12. “İmamı ortanıza alınız ve saflardaki boşlukları doldurunuz.” (Ebû Dâvûd, Salât 98)
13. "Erkeklerin en çok sevap kazanacağı saf ilk saf, en az sevap kazanacakları saf son saftır. Kadınların en çok sevap kazanacağı saf son saf, en az sevap kazanacakları saf ise ön saftır." (Müslim, Salât 132; bk. Ebû Dâvûd, Salât 97; Tirmizî, Mevâkît 52)
https://sorularlaislamiyet.com/cemaatle-namaz-kilmanin-onemi-nedir-ilk-safta-yer-almanin-saflari-sik-ve-duzgun-tutmanin-sevabiyla-0
13 Mayıs 2020 Çarşamba
korona (gribi) hakkında attığım twetler
korona (gribi) budur!
camiler kapalıyken anıtkabir niye açık, kemalistlerden korktuğunuz kadar Allah'tan korksaydınız camileri kapatmazdınız. "Yaradana kurban olurum" sözü slogan mı ?! cami kapatılmaz, camiye gitmek bulaşıcı hastalığı olana yasaktır, hasta olmayan Müslümanın cuma'ya gitmemesi yasaktır
ölümcül, acil hastalık olmadan hastaneye gitmeyin, bitkisel tedavi işe yaramazsa hastaneye gidin. alkol, sigara gibi faydasız şeyleri bırakın. cola, gazoz (her marka) gibi zararlı şeyleri bırakın. ve unutmayın en iyi (ön) tedavi bütün haramlardan uzak durmaktır. şifa Allah'tandır! - 11 Mayıs
Camiler açılmadan, kuaförlerin açılması doğru değil. kuafördeki yakınlık camideki yakınlıktan daha fazla !! bu deccal'in fitnesine benziyor. camiler açılmadan, kuaföre gitmeyin! ayrıca başı açık kadınları güzelleştirmek için kuaförlerin aldığı para haramdır - 10 Mayıs
"Sen cuma gününün hürriyet kadar kutsal olduğunu onlara anlat." Sezai Karakoç cuma özgürlük demektir. kısıtlama olursa cuma olmaz. kayıtsız, şartsız camiler açılmalıdır - 8 mayıs
“Cuma namazının şartlarından bir tanesi de izn-i âmm, yani herkesin camiye girmesinin serbest olmasıdır. Aksi takdirde Cuma sahih olmaz. İnşallah bu kişiler öğle namazını kılmışlardır.” Ekrem Buğra Ekinci cami ile oynamayın, cuma ile oynamayın şartsız camileri açın! - 6 mayıs
“Saflarınızı düz tutunuz. Zira safların düz olması namazın tamam olmasını sağlayan hususlardan biridir.” (Buhârî, Ezân 74; Müslim, Salât 124) Safların arasında boşluk bırakmak bidattir
https://mustafa2senyurt.blogspot.com/2020/05/saflarn-arasnda-bosluk-brakmak-bidattir.html
tövbe etmek yerine neden Allah'ın emirleri ile savaşmaya devam ediyorsunuz! Allah'ın bu zulümlere ceza vermeyeceğini mi sanıyorsunuz? Allah zaman veriyor şu anda, tevbe etmemizi bekliyor. korona, deprem v.b. afetler yetmedi mi? Güneş batıdan doğduktan sonra tevbe kabul olmayacak! - 30 nisan
halka camiye girmek yasaksa diyanet başkanı da giremez! namazsız hutbe bidattır. millet vekillerinin camileri kapatıp, 23 nisanda anıtkabirde ayin yapmaları riyakarlıktır “Siz Kitab’ı okuyup durduğunuz hâlde, kendinizi unutup başkalarına iyiliği mi emrediyorsunuz?” Bakara Suresi 44 - 26 nisan
Kemalizm dininin ayinleri korona dinlemeden icra ediliyor.. Bu ritüel Cuma namazından daha mı önemli? Bu dinin mensuplarına koronavirüs tedbirleri uygulanmıyor mu? Bu ritüele katılanlar için sosyal mesafe kuralı geçerli değil mi? -alıntı- 23 nisan
- başımıza gelen bu korona belasının bir kaç farklı sebebi var; - bizim haddi aşmamıza ceza, - Müslümanların doğru yola gelmesi için uyarı, - ve kafir ülkelerde ölüm sayısının çok olması nedeni; corona Müslümana uyarı, kafire ceza olmasıdır. netice: "Allah hükmünde galiptir"! - 21 nisan
masumların hapiste olmasına göz yumduğunuz için Rabbim bütün memleketi hapishaneye çevirmiş olabilir mi? @RTErdogan -5816 mağdurlarını, genç evlilik mağdurlarını, nafaka mağdurlarını, 28 şubat mağdurlarını serbest bırakın. tevbe edin, Rabbim inşallah bu sıkıntıyı kaldırsın - 21 nisan
sokağa çıkma yasağı varken, camilerden "sokağa çıkmayın" diye anons yapmak saçma değil mi? bu çağrıyı camiden yapmaya gerek yok. milleti uyutmak istiyorsanız sabah 10'da neden gürültü yapıyorsunuz!, bu emevi uygulamasına son verin! @diyanetbasin @DIBAliErbas - 18 nisan
korona virüs değil grip! https://mustafa2senyurt.blogspot.com/2020/04/korona-virus-degil-grip.html corona grip türüdür, tüm dünya algıya teslim oldu. bu gerçek bir virüs olsa idi ölüm oranı %90'larda olması gerekirdi !!! ölüm oranı yaklaşık % 2, ölenlerin %98’den fazlası yaşlı ve ağır hasta - 9 nisan
BM: 2018'de 770 bin kişi AIDS'ten hayatını kaybetti. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde her yıl 5 milyon civarında grip vakası ortaya çıkıyor ve bundan kaynaklı ölümlerin sayısı 650 bini buluyorken, koronovirüs konusunda neden bu kadar panik yaşanıyor?! 6 nisan
alkol corono'dan daha fazla can alıyor, alkol yasaklansın. sigara corono'dan daha fazla can alıyor, sigara yasaklansın. faiz corono'dan daha fazla can alıyor, faiz yasaklansın. zina corono'dan daha fazla can alıyor, zina yasaklansın. corono'dan daha tehlikeli olan Allah'a isyandır! - 6 nisan
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla “Nefisleriniz sizi bir iş yapmağa sürükledi. Artık bana düşen, güzel bir sabırdır." Yûsuf Suresi 83. Ayet Meali Rabbim Milletimizi, Müslümanları ıslah etsin. bu zor dönemi dua ile aşmaya çalışalım, tevbe edelim, kendimizi düzeltmeye çalışalım - 5 nisan
KORONA SON DURUM; Başta söylediğimiz gibi yeni kuş ve domuz gripleri balonun bir başka sürümü ile karşı karşıyayız, Aslında ölümcül bir virüs değil (grip) ve muhtemelen toplumun yarıdan fazlasına bulaştı ve hepsi atlattı. Bu virüsün sahipleri KORKU TERBİYESİ yapıyor. Kemal Özer - 2 nisan
Ey efendiler! Kabe neden yalnız. Neden öksüz Tavaf neden durur ve buna bir Müslüman neden ses çıkarmaz anlamış değilim. Corona olmayan temiz 50-100 insan da mı bulamadılar tavaf yapacak. yoksa virüsten ölümden korktuğumuz kadar Allah'tan mı korkmuyoruz! ? -alıntı- 28 mart
corono bir grip türüdür ilk aşamada müdahale edilirse sumak işe yarayabilir !!! hasta olmayanların bile bir bardak sumak çayı içmelerini tavsiye ederim. şifa veren Allah'tır. ilacın illa kapsül içinde olması gerekmiyor! Sumağın Faydaları 28 mart http://bunlaridusun.blogspot.com/2020/03/sumagn-faydalar-sumak-suyu-nasl-yaplr.html
mağazalarda, fabrikalarda, avmde, bankalarda, borsada, otobüste, çarşıda v.b. yerlerde camideki yakınlıktan daha fazla yakınlık olabiliyor. bu şekilde camiyi kapatmak doğru değil, çözümde değil. eğer ciddi sorun olsa idi sokağa çıkma yasağı gelirdi. şu anda cami kapatmak doğru değil - 26 mart
corono gribine karşı alınacak tedbirler; boğaz ağrısı; sirke+tuz+karabiber gargara yap. nezle, öksürük; nane+limon+çörek otu kaynat bal ekle ılık iç. ateş; kekik kaynat bal ekle ılık iç duş al bol su iç. takviye; incir ceviz. manevi tedbir; ya Şafi hiçbir hastalık bırakmayan şifa ver - 25 mart
acil yapılacaklar; faiz oranı "0" olsun, borsa kapansın, kiralara üst sınır getirilsin yada kira yardımı yapılsın. bütün işsizlere 500tl maaş bağlayın. süresiz nafaka kaldırılsın. nafaka ödeyemeyen hapse girmesin. hapse girme korkusu ile intihar etmesin, cinnet geçirip katliam yapmasın - 24 mart
Fedakarlık zamanı; Camiler açılana kadar helal zevklerden en az birini terk etmeye davet ediyorum. ben kahve ve çikolata yemeyi bıraktım. sizde yapacağınız fedakarlığı yorumda paylaşabilirsiniz. amaç örnek olmaktır, kibirden Allah'a sığınırım - 24 mart
camiler açılana kadar her gece Fetih suresini okuyalım lütfen. okunan her Fetih suresi inşallah camilerimizin daha çabuk açılmasına vesile olacaktır. Ya Fettah camilerimizi aç. Ya Fettah kalplerimizi aç. Ya Fettah içinde bulunduğumuz şu durumdan bizi kurtar. Ya Cebbar Müslümanları ıslah et. Ya Kahhar İslam düşmanlarını helak et. Ya Müntakim küfrün ele başlarını helak et. Ya Muntakim saptırıcı, sahtekar, sahte hocaları helak et. Allah'ım milletimi ve Müslümanları saptırıcı liderlerden kurtar. bizleri doğru yola ilet ve doğru yolda sabit kıl. saptırıcıların tuzaklarından bizleri koru Allah'ım. - 23 mart
dünyada bir ayda normal gripten ölen insan sayısı dünyada 4 ayda koronadan ölenin 2 katı. Daha aşı yok, tedavi için ilaç yok. 275.000 virüs taşıyandan 88.261 ı, yani üçte biri şifa bulmuş, panik devam ediyor. … mesele korona değil anlayın artık - 22 mart
sokağa çıkma yasağı gelmeden camileri kapatmak doğru değil, çözüm de değil! hasta olduğunu bilmeyen (taşıyıcı) bir bankacı, kargocu, otobüs şöförü, market çalışanı, ekmek üreten ve şuan sokakta gezen her insan virüs taşıyıcısıdır. Allah'tan başka virüsten koruyacak yoktur - 21 mart
Allah'a inanıyorsanız! tevbesiz tedbirin bir işe yaramayacağını anlamalısınız. bu belaların manevi sebebi; azgınlıktır, zulümdür, kul hakkıdır, günahlardır. seküler tedbirlerle corona'dan kaçarsanız, Allah size baş edemeyeceğiniz daha büyük belalar verir. tek yol islam, tek yol tevbe - 19 mart
avm'ler açıkken camileri kapatmak doğru değil. ya sokağa çıkma yasağı gelsin ya da bu yasak iptal edilsin. bir kişi bile ölmemişken bu yasak doğru değil. cuma hasta olmayana farzdır. hasta olan cumaya gelmesin, korkan gelmesin ama cumayı yasaklamak geri dönüşü olmayan bir hatadır - 17 mart
cuma'yı yasaklamadan önce bu belaların manevi sebeplerini yasaklayın ki Allah şifa versin. önce barları, bira fabrikalarını, bankaları, avmleri, statları kapatın. ülkeyi şeriatla yönetin. yine bulaşıcı hastalıklar bitmiyorsa, bu kıyametin yaklaştığının belgesidir. tedbir işe yaramaz - 13 mart
"Taun (veba), bir azaptır. sizden önce geçen bir ümmete gönderilmiştir." (Buhari C.9, H n: 1417) bulaşıcı hastalıkların maddi sebeplerini düşünmeyin,manevi sebepleri günahlar ve azgınlıktır. maddi sebeple corono'ya çözüm bulsanız Allah sizi başka musibetle cezalandırır. çözüm: tevbe - 12 mart
Müslüman; ”Allah’a teslim olmaya söz veren” demektir. Mümin; sözünde duran demektir. Müslüman Allah'a teslim ol. Müslüman Allah'ın dinine teslim ol. Müslüman Allah'ın yasalarına teslim ol. Müslüman Allah'ın emirlerine teslim ol. ölümden kaçamazsın, tevbe et ölüme hazır ol - 11 mart
Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla “Kötü işler yapmak için tuzak kuranlar, Allah’ın kendilerini yere geçirmesinden veya (ansızın) bilemeyecekleri bir yerden kendilerine azap gelmesinden emin mi oldular?” Nahl Suresi 45. Ayet Meali #uyarıyorum - 11 mart
(İbrahim,"hastalığıma ancak O şifa verir" dedi.) [Şuara suresi 80] Peygamberimiz (Salat ve Selam Olsun) şöyle buyurdu: "Dikkat edin! Size hem hastalığınızı hem de ilacını bildiriyorum: hastalığınız günahlardır. İlacı ise tevbe etmektir." Ramuz el Hadis no: 2006 - 6 mart
şu anda kullanılan maskelerin %99'u olan bez maskeler, %30 koruma sağlıyor. %30 koruma için maskenin tek sefer kullanılması gerekiyor. yani boş yere maske takıyorsunuz! Gün boyu kullanılan maske daha tehlikeli
https:https://mustafa2senyurt.blogspot.com/2020/06/gun-boyu-kullanlan-maske-daha-tehlikeli.html
11 Nisan 2020 Cumartesi
atatürk'ü sevmediğim için hakkımda üçüncü dava açılmış
atatürk'ü sevmediğim için hakkımda üçüncü dava açılmış
şunu iyi bilin ben atatürke hakaret etmiyorum
gerçekleri yazıyorum
aslında dava konusu sözler aynı zamanda benim savunmamdır
bir Müslüman islam düşmanı atatürkü sevemez!
dava metni;
T.C.
ANKARA
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI
(Basın Suçları Soruşturma Bürosu)
Soruşturma No : 2020/24001
Esas No : 2020/9533
İddianame No : 2020/6619
İDDİANAME
ANKARA ( ) ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE
DAVACI :K.H.
ŞÜPHELİ :MUSTAFA ŞENYURT, (kişisel bilgileimi sildim)
SUÇ :Atatürk'ün Hatırasına Alanen Hakaret, Halkın Bir Kesimini Sosyal Sınıf Din Mezhep Cinsiyet, Bölge Farklılığına Dayanarak Alanen Aşağılama,
SUÇ TARİHİ VE YERİ :19/12/2019 (TCK m.43/1'e esas tarihler: 20/08/2019, 01/09/2019, 03/09/2019, 13/09/2019, 26/09/2019, 28/09/2019, 01/10/2019, 04/10/2019, 06/10/2019, 14/10/2019, 20/10/2019, 23/10/2019, 25/10/2019, 28/10/2019, 29/10/2019, 23/11/2019); 19/10/2019 ANKARA/YENİMAHALLE
SEVK MADDELERİ :5816 Sayılı Kanunun 1/1, 2/1, TCK'nın 43/1, 53/1.mad; TCK'nın 216/2,218/1(1.cümle), 53/1. maddeleri
DELİLLER :Şüpheli ifadesi, açık kaynak araştırma raporu, tutanaklar, nüfus ve adli sicil kayıtları ile tüm soruşturma evrakı kapsamı.
SORUŞTURMA EVRAKI İNCELENDİ :
Yukarıda kimlik bilgileri yazılı şüpheli Mustafa Şenyurt'un, mustafa şenyurt @Mustafa2SENYURT adlı twitter hesabı üzerinden, herkese açık şekilde,
-20/08/2019 tarihinde "Hilafeti kaldıran, Ayasofya'yı müze yapan, Ezanı Türkçe okutan Atatürk İslam düşmanıdır İslam düşmanını sevmek İslama aykırıdır! bakınız Tevbe suresi 80, 64 ve 113.ayetler #5816SayılıKanunKaldırılsın" şeklinde yorum yazarak paylaştığı,
-01/09/2019 tarihinde "biz #5816SayılıKanunKaldırılsın gerçekler ortaya çıksın diye beklerken kemalistler islam düşmanı atatürk'ün adını niye camide anılmadı diye hesap soruyor ŞUNU İYİ BİLİN; ATATÜRK'ÜN CAMİDE ÖVÜLDÜĞÜNÜ DUYARSANIZ O CAMİYİ TERK EDİN! KÜFRE RIZA KÜFÜRDÜR" şeklinde yorum yazarak paylaştığı,
03/09/2019 tarihinde "Kemalistler 'Atatürk olmasaydı olmazdık'tan başka hiçbir şey bilmezler atatürk olduğu için camiler kapatıldı 'Allah' demek yasaklandı Kuran'lar toplatıldı çarşaf yasaklandı İŞTE BUNLAR KAFİRLİK #5816SayılıKanunKaldırılsın" şeklinde yorum yazarak paylaştığı,
13/09/2019 tarihinde "tebbet suresinde neden ebu leheb'e lanet ediliyor! ebu leheb islam düşmanıdır atatürk'te dönemin ebu leheb'i, firavunudur! Türkiye'nin özüne dönmesi için gerçek atatürk'ün anlatılması gerekiyor #5816SayılıKanunKaldırılsın" şeklinde yorum yazarak paylaştığı,
26/09/2019 tarihinde "Beni Türk Hekimlerine emanet edin diyen atatürk'ün doktoru ise Prof. Dr. Noel Fissenger'dı. Söyleyin şimdi kim yalan söylüyor? #5816Kaldırılsın" şeklinde yorum yazarak paylaştığı,
28/09/2019 tarihinde "atatürk Filistin'e kaçmasaydı mondros ateşkes antlaşması imzalanmayacak Osmanlı ordusu dağılmayacak Anadolu'yu da elini kolunu sallayarak kimse işgal edemeyecekti. Hem işgalin zeminini hazırla hem de kahraman ol #5816Kaldırılsın" şeklinde yorum yazarak paylaştığı,
01/10/2019 tarihinde "Atatürk'ün imzasının Vahram Çerçiyen adında bir Ermeni'ye aid olduğunu biliyor muydunuz kemalistler hani 'bir Türk dünyaya bedeldi' adam daha imza atmayı bilmiyor #5816Kaldırılsın" şeklinde yorum yazarak paylaştığı,
04/10/2019 tarihinde Atatürk'ün konuşma yaparken çekilmiş video görüntüsünün üzerine "atatürk Müslüman değildir bu konuda belgeler var hatta kendi sesi ile videosu var atatürk islam düşmanıdır linkteki yazıda belgelerle anlatılmıştır İslam düşmanını sevmek İslama aykırıdır atatürke kafir demek hakaret değildir #5816Kaldırılsın" şeklinde yorum yazarak paylaştığı,
06/10/2019 tarihinde "atatürk 15 yıl İslam'la savaşmıştır atatürkü kanunla sevdiremezsiniz hilafeti kaldıran,ezanı Türkçe yapan, camileri ahır yapan, çarşafı ve hacca gitmeyi yasaklayan, Ayasofya'yı müze yapan bir İslam düşmanını samimi Mümin SEV(E)MEZ!#5816Kaldırılsın" şeklinde yorum yazarak paylaştığı,
14/10/2019 tarihinde "atatürk'ü sevmesem de saygı duyacakmışım! İslam düşmanı, hilafeti kaldıran, Ayasofya'yı müze yapan, çarşafı yasaklaya bir kafiri severseniz İslam'la alakanız olmadığını itiraf etmiş olursunuz #5816Kaldırılsın" şeklinde yorum yazarak paylaştığı,
19/10/2019 tarihinde "'Gerçek Müslüman Atatürk'ü sevemez. Seviyorsa ya ahmaktır ya sahtekar' Aziz Nesin bir insan islam düşmanı atatürk'ü seviyorsa ya kafirdir ya da aptal sonuçta iki şekilde de aptal oluyor isteyen kusura baksın! #5816Kaldırılsın" şeklinde yorum yazarak paylaştığı,
20/10/2019 tarihinde "atatürk'ü sevmiyorum çünkü; Osmanlıca yerine latince getirdiği Ezan'ı Türkçe okuttuğu Ayasofya'yı müze yaptığı şapka takmayanları astığı Lozan'da Musul, Kerkük'ü verdiği Halifeliği kaldırdığı Camileri ahır yaptığı çarşafı yasakladığı için sevmiyorum#5816Kaldırılsın" şeklinde yorum yazarak paylaştığı,
23/10/2019 tarihinde "Kemalistler 1924'den önceki Mustafa Kemal'i kahraman sanıyor biz ise 1924'den sonra İslam düşmanlığından başka icraatı olmayan KAMAL ATATÜRK'ÜN ASLINDA SANILDIĞI GİBİ OLMADIĞINI ANLATMAYA ÇALIŞIYORUZ! #5816Kaldırılsın" şeklinde yorum yazarak paylaştığı,
25/10/2019 tarihinde "diyanet hutbede Atatürk'ün neyini anlatsın; nasıl içtiğini mi onlarca kadınla zina yaptığını mı çarşaf ve sarık giymeyi neden yasakladığını mı Ayasofya'yı neden müze yaptığını mı camileri neden ahır yaptığını mı atatürkün İslam'ın lehinde yaptığı bir şey mi var! #5816Kaldırılsın" şeklinde yorum yazarak paylaştığı,
28/10/2019 tarihinde "#MustafaKemalAtatürk Atatürk'ü Samsun'a Sultan Vahdeddin Han EMİRLE Göndermiştir! VE 40 bin altın VEREREK KURTULUŞ SAVAŞINI BAŞLATMASINI EMRETMİŞTİR M. KEMAL OSMANLI DEVLETİNİ KURTARMAK İÇİN SAVAŞMIŞ ZAFER SARHOŞU OLUNCA DA DEVLETE DARBE YAPARAK İSMİNİ DEĞİŞTİRMİŞTİR" şeklinde yorum yazarak paylaştığı,
29/10/2019 tarihinde "neden 'islam düşmanı Atatürk' diyorum; çarşafı ve sarık giymeyi yasakladığı, ezanı Türkçe okuttuğu, (ezan Arapça okunmak zorundadır) Ayasofya'yı müze yaptığı, (Bakara 114'e göre camiyi harap eden zalimdir) Camileri ahır yaptığı için (chp döneminde yaklaşık 3000 cami satılmıştır)" şeklinde yorum yazarak paylaştığı,
23/11/2019 tarihinde "harf katliamı yaparak Osmanlıcayı latince ile değiştirerek İslam'la halkın Arap'la Türk'ün arasını açan kişiye 'Başöğretmen Atatürk' denmesi de ayrı bir ironi neyin öğretmeni! dinsizliğin mi? dans etmenin mi? şapka takmanın mı? #BaşÖğretmenMustafaKemal" şeklinde yorum yazarak paylaştığı,
19/12/2019 tarihinde "Birinci Cumhur Reisi (atatürk) kainatın Mefhari hakkında 'Donsuz Bedevi!' hakaretini savuracak kadar Allah ve Resul'ünün düşmanıydı Necip fazıl #KemalizmFaşizmdir" şeklinde yorum yazarak paylaştığı,
Kolluk tarafından yapılan inceleme sonucunda düzenlenen rapor kapsamıyla şüphelinin facebook hesabının ve suç teşkil eden paylaşımlarının tespit edildiği ve hesap kulanıcısı olan şüphelinin açık kimlik bilgilerinin belirlendiği,
Şüphelinin 14/02/2020 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından alınan ifadesinde "Tarafına ekran görüntüsü çıktıları gösterilen ve kolluk tarafından düzenlenen araştırma raporuyla tespiti yapılan mustafa şenyurt @Mustafa2SENYURT adlı twitter hesabının kendisine ait olduğunu ve tarafından kullanılmakta olduğunu, araştırma raporuyla tespiti yapılan 19/12/2019, 23/11/2019, 29/10/2019, 28/10/2019, 25/10/2019, 23/10/2019, 20/10/2019, 19/10/2019, 14/10/2019, 06/10/2019/, 04/10/2019, 01/10/2019, 28/09/2019, 26/09/2019, 13/09/2019, 03/09/2019, 01/09/2019, 20/08/2019 tarihli paylaşımların tarafından yapıldığını, ancak söz konusu paylaşımlarda hakaret içerikli ifade bulunmadığını, paylaşımlarının hakaret ve suç unsuru içermediğini, düşünce özgürlüğükapsamında paylaşımı yaptığını, suçlamayı kabul etmediğini" beyan ettiği,
Oluşa ve toplanan delillere göre, şüphelinin paylaşımlarının ifade özgürlüğünün koruma alanı dışında bulunduğu,şüphelinin sosyal medya hesabı üzerinden, herkese açık şekilde Atatürk'ü muhatap alarak, 20/08/2019, 01/09/2019, 03/09/2019, 13/09/2019, 26/09/2019, 28/09/2019, 01/10/2019, 04/10/2019, 06/10/2019, 14/10/2019, 20/10/2019, 23/10/2019, 25/10/2019, 28/10/2019, 29/10/2019, 23/11/2019 ve 19/12/2019 tarihlerinde Atatürk'e hakaret içeren yorum ve paylaşımlar yapmaktan ibaret eylemleri ile 5816 sayılı Kanunun 1/1.maddesinde düzenlenen suçu işlediği, şüphelinin eylemini umumi ve umuma açık mahalde ve TCK'nın 6/1.g maddesi hükmü kapsamında basın ve yayın yoluyla gerçekleştirmiş olması nedeniyle hakkında 5816 sayılı Kanunun 2/1.maddesi hükmünün uygulanması gerektiği, şüphelinin eylemini aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla gerçekleştirmiş olması nedeniyle hakkında TCK’nın 43/1. maddesi hükmünün uygulanması gerektiği; şüphelinin sosyal paylaşım sayfası üzerinden, 19/10/2019 tarihinde, herkese açık bir şekilde "bir insan islam düşmanı atatürk'ü seviyorsa ya kafirdir ya da aptal sonuçta iki şekilde de aptal oluyor isteyen kusura baksın" şeklinde yorum yazarak paylaşmak ve toplumun Atatürk'ü seven kesimini aşağılamaktan ibaret eylemi ile TCK'nın 216/2.maddesinde düzenlenen halkı bir kesimini sosyal sınıf, din, mezhep, cinsiyet bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama suçunu işlediği, paylaşımın herkese açık elektronik kitle iletişim aracı ile yapılmış ve suçun TCK'nın 6/1.g maddesi hükmü kapsamında basın ve yayın yoluyla işlenmiş olması nedeniyle hakkında TCK'nın 218/1(1.cümle) maddesi hükmünün uygulanması gerektiği, şüpheli ifadesi, açık kaynak araştırma raporu, tutanaklar, nüfus ve adli sicil kayıtları ile tüm soruşturma evrakı kapsamından anlaşılmıştır.
NETİCE VE TALEP : Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Şüphelinin yargılamasının mahkemenizde yapılarak eylemlerine uyan yukarıda yazılı sevk maddeleri uyarınca CEZALANDIRILMASINA,
İşlemiş olduğu kasti suç nedeni ile şüphelinin TCK m. 53/1 gereğince BELLİHAKLARI KULLANMAKTAN YOKSUN BIRAKILMASINA karar verilmesi kamu adına talep ve iddia olunur. 15/02/2020
Hafize DEMİR HAMURCU
174667
Ankara Cumhuriyet Savcısı
e-imzalı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)